Bu yazının konusu aslında hepimizi çok yakından ilgilendiriyor. Son dönemlerde televizyon ve gazetelerde belki bir dakika belki de bir kaç sütunla geçilen haberler var. Birkaç dakika, ama içimizi ürperten… “Nasıl? Bu kadar basit mi? Bu sefer kim?” sorularını sorduran haberler.
12 Ocak 2010 Salı
Yeni yıl hediyemiz zam yağmuru oldu
Yeni yılı sermaye iktidarının zam saldırısı altında karşılayan işçi ve emekçilere, asgari ücret (sefalet zammı) zammının ardından bir darbe daha indirildi. Yeni yılı milyonlarca emekçiye zehir etmekte kararlı olan sermaye hükümeti, zam saldırısıyla açlık ve sefaleti daha da derinleştireceğinin mesajını verdi.
Patronun kurnazlığı, işçinin saflığı!
Ben Gıda Çarşısı’nda çalışan bir işçiyim. Bir süredir çevremizdeki tekstil işçisi arkadaşlarla biraraya geliyor ve sorunlarımızı tartışıyoruz. Bu sayede haklarımızın neler olduğunu öğreniyor, diğer işletmelerde olup bitenlerden haberdar oluyoruz. Aynı zamanda bir bülten de çıkartıyoruz. Geçenlerde bu çalışmalardan haberdar olan bir arkadaş sorun yaşayan başka bir arkadaşı bize yönlendirdi. 350 TL maaş aldığını ve sigortasının doğru dürüst ödenmediğini söyledi. Ben de asgari ücretin altında ve sigortasız çalıştırmanın yasak olduğunu söyledim. O da kimse ses çıkartmıyor dedi. Sonra da olayı anlattı. Hem dehşete kapıldım, hem de arkadaşlarım adına çok üzüldüm.
TEKEL işçileri hepimiz için direniyor!
Sermaye devleti saldırılarını tüm arsızlığıyla sürdürüyor. İşçi ve emekçilerin sessizliği ise bu haramilere güç ve cesaret veriyor. Özelleştirme saldırısının hedefinde bu kez TEKEL işçileri vardı. Devlet yine “özelleştir-güzelleştir” masallarıyla fabrikalarını peşkeş çekmeyi, işçileri ise kapının önüne koymayı amaçlıyordu. Ancak TEKEL işçileri devletin bu planlarını yerle bir etti.
2009 saldırılar ve direnişlerle geçti...
Kapitalist krizin patlak vermesinin ardından sermayenin saldırıları 2009’da daha da arttı. Dalga dalga gelen saldırılarla krizin faturası işçi sınıfı ve emekçilere ödetilmek isteniyordu. İşten atmalar, ücretsiz izinler, ücret gaspları, sosyal hakların tırpanlanması saldırıların başlıca biçimleriydi.
26 Temmuz 2009 Pazar
Tekstil işçilerinden Kobatan’a destek...
Tekstil işçileri olarak Entes işçisi Gülistan Kobatan şahsında kapitalizmin dayattığı baskı ve sömürüye karşı yükselen haykırışa ses katmak için 3 haftadır çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sınıf dayanışmasını İzmir’den büyütmek için 26 Temmuz günü Şirinyer-Tansaş önünde Tekstil İşçileri Bülteni olarak basın açıklaması gerçekleştirdik.
19 Nisan 2009 Pazar
Tekstil işçilerinden 1 Mayıs pikniği
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)