5 Haziran 2011 Pazar

İşçilerden "boş oy" çağrısı

Sınıf devrimcileri İzmir’de de seçim aldatmacasına karşı işçi ve emekçileri mücadeleye çağırmaya devam ediyor. Propaganda ağırlıklı olarak süren çalışmada bir yandan bildirge dağıtımları yapılırken bir yandan da İzmir’in pek çok noktasına afişler yapılıyor. Yine faaliyetler sırasında seçimlerle paralel biçimde tırmandırılan devlet terörünün teşhiri de önemli yer tutuyor.

Tekstil işçilerine çağrı

Tekstil İşçileri Bülteni de seçim gündemli çıkardığı özel sayı ile tekstil işçilerine seslendi. “Tekstil işçilerinin düzen partilerine verecek oyu yok!” şiarıyla çıkan iki sayfalık özel sayıda gelmiş geçmiş tüm iktidarların tekstil işçilerine daha kötü şartlar dayattığı belirtilerek boş oy verme çağrısı yapıldı. Ayrıca AKP, CHP ve MHP’nin de kısa teşhirleri bültende yer aldı.

Hazırlanan özel sayı Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) 2. Bölgede dağıtıldı. Dağıtım sırasında emekçilerle seçimler üzerine kısa sohbetler gerçekleştirildi.

Karşıyakada “boş oy” çağrısı



5 Haziran Pazar günü Tekstil İşçileri Bülteni ve Metal İşçileri Birliği tarafından Karşıyakada bir eylem gerçekleştirildi. Saat 15.00’te dolmuş duraklarında toplanılarak “Düzen partilerin verecek oyumuz yok / Kahrolsun ücretli kölelik düzeni” pankartı açıldı ve iskeleye doğru sloganlar eşliğinde yüründü. Yol boyunca yapılan ajitasyonlarda seçim oyunu ve devlet terörü protesto edildi, “Her yer hopa her yer direniş” sloganı coşkuyla atıldı.

İskele karşısında gerçekleştirilen açıklamada düzen partilerinin birbirinden farksız olduğu, hiçbirinin işçilere verecek bir şeyinin olmadığı belirtildi. Tekstil ve metal işçilerinin özel sorunlarına değinildi. Açıklama şu sözlerle son buldu:

“Bizler BEGOS’tan, Gediz’den, Çiğli Organize’den, Bakırçay’dan tekstil ve metal işçileri olarak diyoruz ki düzen partilerine verecek oyumuz yok! Buradan tüm işçi ve emekçilere sesleniyoruz!

Bizlerin yıllardır kanını emen düzen partilerine oy vermeyelim. Seçim günü sandığa gidelim ve oy pusulalarına kendi taleplerimizi yazalım.”

Açıklamanın ardından ise düzen partilerinin verdiği vaatler okundu ve vaatlerin yazılı olduğu kağıtlar tenekeye atılarak yakıldı. Eylem sloganlarla sona erdi. Eylemde taleplerin yazılı olduğu dövizler de taşındı.



1 Haziran 2011 Çarşamba

Tekstil işçilerinin düzen partilerine verecek oyu yok!

Gündemde yeni bir genel seçim var. Kimin yöneteceğine güya halkın karar vereceği bu orta oyununa, düzenin egemenleri “parlamenter demokrasi” diyorlar. Oysa emperyalizmin ve işbirlikçi sermaye sınıfının bir dediğini iki etmeyen, böylece emekçilere kan kusturan bugünkü parlamento ve hükümet gidecek, yerine emekçi düşmanı saldırılara kalınan yerden devam edecek bir yenisi gelecek. Hepsi bu!

3 Nisan 2011 Pazar

Tekstil tebliğ / 3 Nisan 2011

Tebliğ 4: Tekstil sektöründe mücadelenin ve örgütlenmenin sorunları…

“Bu kaderi biz yazmadık, bozacak olan biziz!”

 Tekstil sektörü denildiğinde bir çoğumuzun aklına önce, 14-15 saat çalışma, sabaha kadar süren mesailer, düşük ücret, sağlıksız iş yeri koşulları, kayıt dışı atölyeler, yatırılmayan sigorta primleri; patron, ustabaşı tacizi, kartla girilen tuvaletler, ucuz iş gücü olarak zorba çarkın içerisine sokulmuş kadınlar ve çocuklar; kısacası barbar bir sömürü düzeni gelir.

Tekstil işçisi denince ilk akla gelen ise, bir iş bulamadığından/ yapamadığından bu sektörü tercih etmiş, eğitim düzeyi genel olarak düşük, işçi kimliği oturmamış, uzun çalışma saatlerinden yorgun düşmüş gözlerle yaşama bakan, bir bandın ya da makinenin üzerinde çürütülmüş hayatlar gelir belki.

İzmir İşçi Kurultayı örgütlenme iddiasının ve direnişin kürsüsü oldu!


“Tek yolumuz var direnmek ve örgütlenmek!”

3 aydır İzmir’in dört bir yanında örgütlenme çalışması yürüten İzmir İşçi Kurultayı, 3 Nisan Pazar günü toplandı. “Gücümüz birliğimizde!” şiarıyla gerçekleşen kurultayda örgütlenme sorunu üzerine canlı tartışmalar yaşandı. Direnişteki Konak Belediyesi işçilerinin de topluca katılım gösterdiği İzmir İşçi Kurultayı, Batıgül Tunç, Ontex ve KDS işçilerinin de katılımıyla örgütlenme deneyimlerinin canlı örneklerini biraraya getirdi.

“Enternasyonalle kurtulur insanlık!”

Kurultay, Menemen, Çiğli ve Buca’dan kaldırılan araçların salona varmasının ardından saat 11.30′da sinevizyon gösterimi ile başladı. “Geçmişi aşarak geleceği kazanacağız!” isimli filmin gösteriminin ardından Kurultay selamlandı. 9 Ocak’tan bu yana sürdürülen kapsamlı çalışmanın özetlendiği konuşma, sınıf mücadelesinde şehit düşenler için gerçekleştirilen saygı duruşu ile sürdü. Saygı duruşunun ardından Enternasyonal marşı okundu ve divan çağrıldı. Kurultay Hazırlık Komiteleri adına gerçekleştirilen açılış konuşmasında işçi sınıfının örgütsüz tablosuna değinilerek, kurultay ihtiyacı tanımlandı. 1 Mayıs’ın öngünlerinde gerçekleştirilen Kurultay’ın aynı zamanda, Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen eş zamanlı kurultaylarla işçi sınıfının mücadelesi için anlamı ortaya kondu. Konuşma Nazım Hikmet’in dizeleriyle son buldu.

24 Mart 2011 Perşembe

İzmir’de kurultay seferberliği

İzmir İşçi Kurultayı faaliyetleri, etkinliğe 10 gün kala tüm hızıyla sürüyor. Geçtiğimiz gün İzmir’in dört bir yanına yapılan çağrı afişlerinin ardından bu gün de kurultaya çağrı amaçlı dağıtımlar yapıldı, afişler kullanıldı.

BEGOS’a kurultay çağrısı

İlk olarak sabah erken saatlerde Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) 2. bölgeye yönelik toplu dağıtım gerçekleştirildi. Saat 7.30’da BEGOS 2. bölgede buluşan kurultay çalışanları burada bulunan tekstil fabrikalarına dönük dağıtım yaptı.

15 Mart 2011 Salı

Dalgıç Tekstil’e toplu dağıtım

http://izmiriscikurultayi.files.wordpress.com/2011/03/4ae34e9e1c.jpgGeçtiğimiz hafta patron saldırısının yaşandığı Dalgıç Tekstil önünde toplu biçimde bildiri dağıtımı gerçekleştiren İzmir İşçi Kurultayı Hazırlık Komiteleri faaliyetin engellenemeyeceğini haykırdı. Daha önce bildiri dağıttırmayacağını söyleyen patron bu kez dağıtımı uzaktan izledi ve fabrikanın içerisine girdi.

Saldırılara karşı tok yanıt!

Geçtiğimiz hafta pazartesi günü Dalgıç tekstil önüne gerçekleştirilen bildiri dağıtımı sırasında fabrikanın “Nurettin” isimli patronu önce tehditlerde bulunmuş, ardından ise sınıf devrimcilerinin üzerine saldırmıştı. Geçmişte dağıtılan ve Dalgıç Tekstil’in sorunlarını anlatarak işçileri mücadeleye çağıran bildiriyi bahane eden patron “size gıcık oluyorum” gibi sözlerden sonra saldırmış ancak çevredeki işçiler tarafından uzaklaştırılmıştı.

7 Mart 2011 Pazartesi

BEGOS’ta dağıtıma patron saldırısı

http://izmiriscikurultayi.files.wordpress.com/2011/02/dalgicdagitim.pngBuca BDSP tarafından BEGOS’ta gerçekleştirilen bildiri dağıtımı patron saldırısı ile karşılaştı. Geçtiğimiz hafta fabrikaya dağıtılan bildiriyi hazmedemeyen Dalgıç Tekstil patronu 8 Mart çağrı bildirilerinin dağıtımına engel olmaya çalıştı.

BDSP çalışanları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle hazırlanan BDSP imzalı merkezi bildirileri 7 Mart sabahı Buca Organize 2. bölgeye ulaştırdılar. Sabah işe giriş saatlerinde gerçekleştirilen dağıtıma özellikle kadın işçilerin ilgi gösterdikleri gözlendi.