
Program, pikniğin düzenlenme amacının anlatıldığı açılış konuşması ile başladı ve ardından ortak sofrada sabah kahvaltısı yapıldı. Kahvaltının ardından bülten çalışanı bir tekstil işçisi 2009 1 Mayısı öncesi oluşan ekonomik ve siyasal tabloya dair bir konuşma yaptı. Yapılan konuşmada; krizin faturasını bir kez daha işçilerin sırtına yüklemeye çalışan ve işçileri sefalet içinde bir yaşama mahkûm eden sermaye sınıfından hesap sormak için bu seneki 1 Mayıs mitinglerinin işçiler için tarihsel bir anlamı olduğunu vurgulandı. 1 Mayıs’ın tarihçesi ve işçiler için öneminin anlatıldığı konuşmada, 1 Mayıs’ın tekstil işçilerinin krize karşı verdikleri mücadelede anlamlı bir başlangıç olması gerektiği vurgulandı. Konuşmanın ardından birçok işçi söz alarak tartışmalara katıldılar ve 1 Mayıs mitingine katılmanın önemine dair konuşmalar yaptılar.
Programa verilen arada değişik atölyelerden gelen işçiler bir araya gelerek çalışma koşullarına dair sohbetler yaptılar. İşçilerin birbiri ile tanıştığı, sohbet ettiği bu bölümde, sorunların ortak olduğu, hemen hemen her atölyede, ücret, sigorta, çalışma saatleri, servis, yemek gibi sorunların yaşandığı vurgulandı. İş yerlerinde bu sorunların çözümüne yönelik neler yapılabileceği, taban örgütlenmeleri kurulmasının imkânlarının olup olmadığı tartışıldı.
Pikniğe MTK’daki bir atölyeden katılan işçiler piknik öncesi yaşadıkları ücretsiz izin saldırısına karşı gösterdikleri tepkiyi diğer işçilerle paylaştılar. Patronun onları 1 ay ücretsiz izne çıkardığını, bu sürenin bitmesi ile birlikte iş başı yapmak için atölyeye gittiklerinde ise bu sürenin uzatılmak istendiğini, bunun üzerine işçiler olarak bir araya gelerek bu dayatmayı kabul etmediklerini aktardılar. Diğer atölyelerden işçiler de yaşadıkları deneyimleri ve özel olarak kriz sürecindeki tabloyu anlattılar.
Yenilen öğle yemeğiyle devam eden piknikte hep birlikte çeşitli oyunlar oynandı, halaylar çekildi. Pikniğin son bölümünde ise “Tekstil işçileri ne yapmalı” konulu tartışma yapıldı. Tekstil İşçileri Bülteni çalışanının sunum yaptığı söyleşide İzmir’de tekstil sektöründe çalışan binlerce işçi olmasına rağmen tek bir fabrikada dahi sendika olmadığı, tekstil sektörünün hak gasplarının en yoğun yaşandığı sektörlerin başında geldiği halde buna karşı bir tepki oluşmadığı vurgulandı. Tekstil işçilerinin bir örgüte ihtiyacı olduğu, bu olmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceğinin söylendiği konuşmada bu örgütün yaratılması için verilen mücadeleye destek olunması çağrısında bulunuldu. Bu bölümde de işçiler söz alarak bir birliğin olmayışının yakıcılığına dair düşüncelerini aktardılar. Tartışmaların ardından bilgi yarışması yapıldı.
1 Mayıs mitinginde açılacak Tekstil İşçileri Bülteni pankartı arkasında tekrar buluşma çağrısı ile piknik bitirildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder