Tebliğ 4: Tekstil sektöründe mücadelenin ve örgütlenmenin sorunları…
“Bu kaderi biz yazmadık, bozacak olan biziz!”
Tekstil sektörü denildiğinde bir çoğumuzun aklına önce, 14-15 saat çalışma, sabaha kadar süren mesailer, düşük ücret, sağlıksız iş yeri koşulları, kayıt dışı atölyeler, yatırılmayan sigorta primleri; patron, ustabaşı tacizi, kartla girilen tuvaletler, ucuz iş gücü olarak zorba çarkın içerisine sokulmuş kadınlar ve çocuklar; kısacası barbar bir sömürü düzeni gelir.
Tekstil işçisi denince ilk akla gelen ise, bir iş bulamadığından/ yapamadığından bu sektörü tercih etmiş, eğitim düzeyi genel olarak düşük, işçi kimliği oturmamış, uzun çalışma saatlerinden yorgun düşmüş gözlerle yaşama bakan, bir bandın ya da makinenin üzerinde çürütülmüş hayatlar gelir belki.