3 Nisan 2011 Pazar

Tekstil tebliğ / 3 Nisan 2011

Tebliğ 4: Tekstil sektöründe mücadelenin ve örgütlenmenin sorunları…

“Bu kaderi biz yazmadık, bozacak olan biziz!”

 Tekstil sektörü denildiğinde bir çoğumuzun aklına önce, 14-15 saat çalışma, sabaha kadar süren mesailer, düşük ücret, sağlıksız iş yeri koşulları, kayıt dışı atölyeler, yatırılmayan sigorta primleri; patron, ustabaşı tacizi, kartla girilen tuvaletler, ucuz iş gücü olarak zorba çarkın içerisine sokulmuş kadınlar ve çocuklar; kısacası barbar bir sömürü düzeni gelir.

Tekstil işçisi denince ilk akla gelen ise, bir iş bulamadığından/ yapamadığından bu sektörü tercih etmiş, eğitim düzeyi genel olarak düşük, işçi kimliği oturmamış, uzun çalışma saatlerinden yorgun düşmüş gözlerle yaşama bakan, bir bandın ya da makinenin üzerinde çürütülmüş hayatlar gelir belki.

İzmir İşçi Kurultayı örgütlenme iddiasının ve direnişin kürsüsü oldu!


“Tek yolumuz var direnmek ve örgütlenmek!”

3 aydır İzmir’in dört bir yanında örgütlenme çalışması yürüten İzmir İşçi Kurultayı, 3 Nisan Pazar günü toplandı. “Gücümüz birliğimizde!” şiarıyla gerçekleşen kurultayda örgütlenme sorunu üzerine canlı tartışmalar yaşandı. Direnişteki Konak Belediyesi işçilerinin de topluca katılım gösterdiği İzmir İşçi Kurultayı, Batıgül Tunç, Ontex ve KDS işçilerinin de katılımıyla örgütlenme deneyimlerinin canlı örneklerini biraraya getirdi.

“Enternasyonalle kurtulur insanlık!”

Kurultay, Menemen, Çiğli ve Buca’dan kaldırılan araçların salona varmasının ardından saat 11.30′da sinevizyon gösterimi ile başladı. “Geçmişi aşarak geleceği kazanacağız!” isimli filmin gösteriminin ardından Kurultay selamlandı. 9 Ocak’tan bu yana sürdürülen kapsamlı çalışmanın özetlendiği konuşma, sınıf mücadelesinde şehit düşenler için gerçekleştirilen saygı duruşu ile sürdü. Saygı duruşunun ardından Enternasyonal marşı okundu ve divan çağrıldı. Kurultay Hazırlık Komiteleri adına gerçekleştirilen açılış konuşmasında işçi sınıfının örgütsüz tablosuna değinilerek, kurultay ihtiyacı tanımlandı. 1 Mayıs’ın öngünlerinde gerçekleştirilen Kurultay’ın aynı zamanda, Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen eş zamanlı kurultaylarla işçi sınıfının mücadelesi için anlamı ortaya kondu. Konuşma Nazım Hikmet’in dizeleriyle son buldu.