
Bilindiği gibi tüm dünyada hızla yayılan bir ekonomik kriz dönemindeyiz. Tüm sektörleri etkisi altına alan kriz, sonuçları itibariyle kolay atlatılabilecek gibi de görünmüyor. Ülkemizde de binlerce işçi işinden oldu, on binlercesi ücretsiz izne çıkartıldı. Halen çalışan işçilerin hemen hepsi çalışma koşullarında krizin yansımalarını hissetmektedir.
Krizin yansımalarını çok boyutlu saldırılar biçiminde yaşayan sektörlerden biri de tekstil sektörüdür. Sektörde çalışan işçiler gerek işyerlerinin kapanması, gerekse de toplu işten çıkarmalar nedeniyle işsiz kalmaktadır. Zaten çalışma koşulları (çalışma süresi, patron baskısı, taşeronlaşma, sigortasız çalıştırma vb.) oldukça ağır olan sektörde çalışan işçiler kriz döneminde tam bir “cehennem azabı” çekmektedir.
Tekstil İşçileri Bülteni, MTK, BEGOS ve Gıda Çarşısı’nda çalışmalarını kriz gündemli olarak sürdürüyor. Bu kapsamda kriz döneminde tekstil işçilerini ortak talepler ekseninde mücadeleye çağıran bir imza kampanyası yapılıyor. Merkezi yerlere masa açmaktan işyerlerinde imza toplamaya kadar türlü araçlarla faaliyetimiz devam ediyor. Haftalık işçi toplantıları alınıyor. 4 Ocak 09 günü DİSK Genel-iş Ertan Andaş Seminer Salonu’nda ise “Kriz ve tekstil işçileri” başlıklı bir panel gerçekleştireceğiz.
Saldırılara rağmen faaliyetimiz sürecek!
Son beş aydır çeşitli vesilerle MTK, BEGOS ve Gıda Çarşısı’nda çalışan tekstil işçilerine çalışmalarımızı ulaştırıyoruz. Özelikle MTK Tekstilciler Çarşısı girişinde her defasında dağıtımımız, özel bir bölge olduğu gerekçesiyle güvenlikler tarafından engellenmeye çalışılıyor. Ancak biz her sorun yaşadıktan sonra yeniden geleceğimizi söylüyoruz.
Son olarak bültenimizin ikinci sayısını ve gerçekleştireceğimiz panelin çağrılarını ulaştırmak için bu bölgenin girişindeki durakta yerimizi aldık. Bu durağı seçmemizin nedeni işçi servislerinin bu duraktan kalkıyor olması. Yine güvenlikler geldiler ve özel bir bölge olduğunu söyleyerek bizleri tartaklamaya başladılar. Biz de dağıtımımız bitene kadar burayı terketmeyeceğimizi kararlı bir çekilde ifade ettik. Ardından 15-20 özel güvenliğin daha gelmesiyle saldırı daha da arttı. Uzun süreli bir arbedeye rağmen bizi oradan uzaklaştıramadılar. Etrafımızda kalabalık bir kitle birikti. Bizler sloganlarla ve ajitasyon konuşmalarıyla faaliyetimizi son ana kadar sürdürdük. Tabii ki faaliyetteki ısrarımız özel güvenliklerin saldırısını iyice arttırdı. Arbade bölgenin girişine yakın olan yola doğru devam etti. Bu sırada polis ekipleri geldi ve saldırıya onlar da dahil oldular. Saldırının ardından gözaltına alındık.
Bilinmelidir ki biz bu saldırıyı güç dengemiz ne olursa olsun yanıtsız bırakmadık. Faaliyetimizi son ana kadar sürdürdük ve arbede esnasında gerekli yanıtı verdik. Polis ekipleri geldikten sonra jopa bir de biber gazı eklendi. Buna rağmen direnişimizi sürdürdük.
Saldırılar ve beraberinde tutumumuz savcılığa çıkana kadar sürdü.
Tekstil İşçileri Bülteni çalışanları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder