3 Ocak 2009 Cumartesi

TİB: “Baskılar bizi yıldıramaz!”

Tekstil işçilerinin sorunlarını işleyen, haklarıyla ilgili bilgi veren, hak ve talepleri doğrultusunda mücadeleye çağıran Tekstil İşçileri Bülteni çalışanları, dünyayı saran krizle birlikte, krizin tekstil işçilerine yönelik boyutunu işlemek amacıyla faaliyetini yoğunlaştırdı.

İşten atmalara, düşük ücretlere, eğitim ve sağlık gibi temel hakların ücretsiz olmasını vb. talep eden imza kampanyasının yanısıra tekstil işçilerine seslenen bültenin dağıtımını ve 4 Ocak günü gerçekleştirilecek olan “Tekstil işçileri ve kriz” başlıklı panelin duyurusunu yapmak amacıyla geçtiğimiz hafta MTK Tekstilciler Çarşısı’nda dağıtım gerçekleştiren Tekstil İşçileri Bülteni çalışanları özel güvenlik ve kolluk güçlerinin saldırısına uğramıştı.

Bülten çalışanları saldırıyı ve çalışmalarını anlattılar

Bülten çalışanları, bugün İHD İzmir Şubesi’nde gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla yaşanan saldırıyı ve faaliyetlerini anlattılar. Saat 12.00’de başlayan basın toplantısı Tekstil İşçileri Bülteni adına yapılan konuşmayla başladı. Konuşmada kapitalistlerin faturayı ödememek için saldırılarını yoğunlaştırdığı vurgulandı. Ardından bülten adına Hasan Arslan basın metnini okudu.

Basın metninde sermaye iktidarının çalışma koşullarına ve sosyal haklara yönelik saldırılarından ve krizin tekstil işçilerine yönelik boyutları ele alındı. Açıklamada şunlar söylendi: “Tüm sektörlerde olduğu gibi tekstil sektöründe de patronlar önceden hazırlıklarını yapmışlardır. İşyerini kapalı göstermekten yurtdışına kaçırmaya kadar birçok yol denenmektedir. Bu yolu tercih etmeyenler, işçi çıkartıp mesaileri uzatmakta ve ücretleri düşürmektedirler. Örneğin İzmir’de Hugobos’da 600 civarında işçi ücretsiz izne çıkarılmıştır, Casa neredeyse üretimi durdurmuştur, Cicikom sürekli işçi çıkartmaktadır, Begos’ta 1. bölgede bir fabrikanın kapısına kilit vurulmuştur, Netçe’de ücretler 100 TL düşürülmüştür, MTK Tekstilciler Çarşısı fason cehennemine dönmüş ve binlerce işçi çıkarılmıştır, Gıda Çarşısı’nda sadece birkaç atölye kalmıştır. Bu örnekleri artırmak mümkündür ancak burada şuna dikkat edilmelidir. Tekstil patronları örgütlüdür ve krize çok iyi hazırlanmışlardır. On yıllardır taşeronlaştırma, fazla mesai, düşük ücretler, sigortasız çalıştırma, baskı ve hakaretin eksik olmadığı sektörde örgütsüzlük hat safhadadır.”

Sermayenin korkusu işçilerin birliği ve örgütlü mücadelesidir!

Bülten çalışanları, faaliyetleri sırasında yaşadıkları özel güvenlik ve polis terörünü anlattıkları basın toplantısını şu sözlerle sona erdi: “Biz bu saldırılara yabancı dğiliz. Ancak Tekstil İşçileri Bülteni olarak şunu belirtmek istiyoruz. Bugün kriz koşullarında sermaye devletinin en büyük korkusu işçilerin birliği ve örgütlü mücadelesidir. Bunu sağlamaya dönük tüm çabaları elbette ki ezmeye çalışacaktır. Bu tip saldırılar artarak sürecektir. Bunlar haklı bir korkunun ürünüdür. İşte biz de bu korkuyu kabusa dönüştürecek en büyük gücüz. İşçi sınıfıyız.

Tüm engellemelere rağmen buradan yeniden haykırıyoruz: Krizin faturasını ödemeyeceğiz!”

Bülten çalışanları kendilerine saldıran özel güvenlik ve polisler hakkında ÇHD İzmir Şebesi ile birlikte suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder