21 Ağustos 2011 Pazar

Tekstil İşçileri Bülteni'nden seminer!

Topyekun saldırıya karşı topyekun direniş!

İzmir'de faaliyet yürüten Tekstil İşçileri Bülteni, sermayenin yeni saldırı dalgası ve kıdem tazminatının gasbı ile ilgili bir eğitim semineri gerçekleştirdi. Seminerde dünden bugüne kıdem tazminatı hakkı ve işçi sınıfının kazanılmış hakları konuşuldu, gasbedilmek istenen hakların savunulması için nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiği tartışıldı.

“Sermayenin yeni saldırı dalgası ve kıdem tazminatının gasbı” başlıklı seminer 21 Ağustos Pazar günü saat 17.00'de Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi'nde gerçekleştirildi. Saldırılara karşı yürütülecek mücadelenin ilk adımı olan seminerde Av. İmdat Ataş saldırının kapsamı hakkında bilgi veren bir konuşma yaparken, Tekstil İşçileri Bülteni adına yapılan konuşmada ise saldırıya karşı mücadele çağrısı yapıldı.

“Saldırı sınıf için varlık yokluk mücadelesidir!”

Seminer ilk olarak Tekstil İşçileri Bülteni adına yapılan konuşma ile başladı. Konuşmada sermayenin bu saldırısının on yılardır süregiden neoliberal saldırılardan ayrı tutulamayacağı söylenerek bu saldırı dalgasının da işçi sınıfının kazanılmış haklarını gasbetmeyi amaçlayan çok yönlü saldırının parçası olduğu ifade edildi.

Sermaye sınıfı ile işçi sınıfı arasında süregiden bir savaş olduğu ve işçi sınıfının her geri adım atışında sermayenin ileri çıkarak saldırılarını şiddetlendirdiği belirtilerek “Ulusal İstihdam Stratejisi” denilen saldırıların neden bugün gündeme geldiği üzerinde duruldu. Aslında uzun süredir gündemde olan bu saldırıların, -özelde de kıdem tazminatının gasbının- bugün gündeme getirilmesinin de AKP'nin iktidar gücünü pekiştirmesi, küresel krizin kapıda olması ve sınıf hareketinin geriliği gibi pek çok etkenle ilgili olduğu ifade edildi.

Konuşmada saldırının sermayenin bugüne kadarki saldırıları arasında en şiddetlisi olduğu da vurgulanarak buna karşı işçi ve emekçilerin büyük bir mücadele vermesi gerektiği anlatıldı. Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da işçi sınıfının mevzilerinin fabrikalar ve taban örgütlenmeleri, en etkili silahın ise genel grev olduğu ifade edildi.

Sistemin işçilerin bilincini bulandırmak için pek çok silaha başvurduğu son günlerde şovenizmin de yeniden körüklendiğinden de bahsedilen konuşma, taban örgütlenmeleri kurarak genel greve hazırlanma çağrısı ile son buldu.

TİB konuşmasının ardından söz alan dinleyiciler de saldırı dalgasına dair görüşlerini belirttiler. Yapılan konuşmalarda saldırının kapsamına dikkat çekilerek “topyekun saldırıya karşı topyekun direniş” çağrısı yapıldı.

Ataş: Kıdem hakkını tartıştırmayız!

Ardından ise Av İmdat Ataş söz alarak saldırılara dair bir sunum gerçekleştirdi. Ataş ilk olarak saldırının temel ayaklarından olan kıdem tazminatı hakkına dair bilgilendirmede bulundu. 30'lu yıllardan itibaren hakkın kullanımından ve bugüne kadar geçirdiği dönüşümden bahsedildi. Özellikle 12 Eylül darbesinin ardından kıdem tazminatı hakkının kırpıldığını ancak darbecilerin bile bugün gündemde olan saldırıya cesaret edemediklerini ifade etti.

Ardından bugünkü düzenlemeden bahseden Ataş, ne gibi değişiklikler yapılmak istendiğini verilerle ve örneklerle anlattı. Bu düzenlemenin kıdem hakkını ortadan kaldırmanın ilk adımı olduğunu ifade etti.

Ataş ayrıca AKP'nin düzenlemeyi cilalayarak servis etmeye çalıştığını, bu sayede işçi ve emekçilerde kafa karışıklığı yarattığını söyledi. Oysa esas amacın hakkın gasbedilmesi olduğunu anlatarak ayrıntılara girmek ve nasıl düzenleme yapılacağını tartışmak yerine işçi sınıfının zorlu mücadelelerle aldığı bu hakkın tartışılmasına toptan karşı çıkmak gerektiğini ifade etti.

Kıdem hakkının yanısıra belgede yer alan esnek çalışma, bölgesel asgari ücret, kiralık işçi büroları gibi başlıklar hakkında da anlatım yapılarak saldırının işçi sınıfı için nasıl bir gelecek çizdiği, bu nedenle de aslında bir ölüm kalım savaşı olduğu vurgulandı. Ataş bu saldırıyı durdurmak için propaganda çalışmaları yaparak teşhir çalışması yürütmeyi, ardından ise birlikler oluşturarak alanlara çıkmak gerektiğini belirterek konuşmasını sonlandırdı.

Ataş'ın konuşması sırasında çizdiği tablo işçiler tarafından şaşkınlık ve tepki ile karşılandı. Konuşmanın ardından pek çok işçi “bu kadar da olamaz”, “yapamazlar” biçiminde tepkilerini ifade ettiler. Sorulan sorularla birlikte saldırının kapsamı daha da açılarak tartışıldı.

Son olarak Tekstil İşçileri Bülteni adına bir konuşma yapılarak, tekstil işçilerine bulundukları mevzilerden saldırıya karşı mücadeleyi yükseltme ve güçlerini birleştirme çağrısı ile seminer sona erdi.

Seminere Gıda çarşısı ve Karabağlar'da çalışan işçilerin yanısıra Hugo Boss'tan işçiler katılım gösterdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder