TÜİK önünde toplanan işçilere Türk-İş ve KESK'e bağlı sendikalar da destek verdi. Basın açıklamasında işçiler işlerine dönmek istediklerini bir kez daha haykırarak mücadelelerinin sonuna kadar devam edeceğini belirttiler.
İŞBİR'de çalışan işçilerin yaşadığı zorluklara değinen TEKSİF Şube Başkanı Hüseyin Akyüz şöyle konuştu: “Bu işyerlerinde çalıştırılan işçiler 4857 sayılı kanunun tanıdığı yasal haklarından mahrum bırakılmak için 11 aylık belirli süreli hizmet akitleri ile çalıştırılmakta, bu sürelerin sonunda işi ve işyeri aynı kalmasına rağmen diğer bir alt işverene yine 11 aylık hizmet akti yapılarak çalıştırılmaktadırlar. İşçilere boş sözleşmeler imzalattırılarak hizmet akitleri 11 aydan öncede gerekçesiz olarak sona erdirilebilmektedir. 11 aylık hizmet akitleri ile çalıştırılan 5-10 yıllık kıdemli işçiler bulunmaktadır. İşçiler hangi işverene çalıştıklarını, alt işverenlerde hangi alt işverenin işçilerini çalıştırdıklarını bilmemektedir. Bu şekilde çalıştırılan işçilere bir yıl doldurmadıkları gerekçesiyle yıllık ücretli izin verilmemekte, hizmet akitlerinin feshinde ihbar ve kıdem tazminatları ödenmemektedir. Bu işçilere fazla çalışmaya ilişkin ücretler tam ödenmemektedir. İşçilerin çalıştıkları sürelere ait ücretleri 2-3 ay gecikmeli ödenmekte ve bu işçiler yasal sürelerin çok üzerinde çalıştırılmaktadır. Yine bu işyerlerinde işçiler başta doktor bulundurma koşulu olmak üzere işçi sağlığı, iş güvenliği mevzuatı gereği işyerlerinde alınması gereken koruyucu tedbirlerden mahrum olarak çalıştırılmaktadırlar."
Bakanlık tarafından İŞBİR´e büyük miktarda ceza kesildiğini hatırlatan Hüseyin Akyüz, işyerindeki yasadışı uygulamaların sürdüğünü belirtti.
İşten çıkarılan işçilerle ilgili olarak davaların açıldığını söyleyen Akyüz, istifa etmeyen 70 üyenin de gerekçe belirtilmeden, ihbar ve kıdem tazminatı gibi hiçbir yasal hakları ödenmeden işten zorla çıkartıldığı bilgisini verdi.
Patronun direnişe yönelik baskılarına dikkat çeken Akyüz, 158 gündür süren direnişi kırmak için her yolun denendiğini ifade etti.
Direniş çardakları, tabureler ve pankartların çalındığını, yoldan geçenlerin direniş çadırını görmelerini engellemek için etrafa tankerler dizildiğini sözlerine ekleyen Akyüz, engellemelerle ilgili davaları açtıklarını da belirtti.
Sendikal örgütlenme ile kayıtrdışının da son bulacağını dile getiren Hüseyin Akyüz AKP iktidarına da seslendi. 2010 yılındaki referandumda işçilere verilen sözlerin tutulmasını istedi.
“Bizim amacımız üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil” demeyi de ihmal etmeyen Akyüz, mücadeleye devam edeceklerini duyurdu.
Kaynak: kizilbayrak.net
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder