Sendikalaştıkları için işten çıkarılan Hugo Boss işçilerinin ESBAŞ önünde sürdürdükleri direniş 113. gününü geride bıraktı.
Hugo Boss'ta sendikal çalışma ve direniş
Dünyanın ünlü tekstil tekellerinden olan Hugo Boss fabrikasının işçi düşmanı yüzü geçtiğimiz aylarda yaşanan sendikalaşma çalışmasının ardından gün yüzüne çıkmıştı. Ege Serbest Bölge'de (ESBAŞ) kurulu bulunan ve 3600 kişinin çalıştığı fabrikada işçiler, TEKSİF sendikasında örgütlenme çalışmaları başlatmışlardı. Bu sendikal faaliyetin açığa çıkması üzerine ise Hugo Boss tam bir işçi avı başlatarak kademeli olarak yüzlerce işçiyi işten çıkardı.
İşten çıkarma öylesine pervasız bir hal aldı ki sendikalı işçilerin yanısıra sendikalı olabileceğinden şüphelenilen, sendikalı işçilerle akraba ve arkadaş olan bir çok kişi kapının önüne kondu. Çalışan işçilere yönelik de baskı mekanizması devreye sokuldu. İşçiler aralarında sendika hakkında fısıldaşmaktan dahi çekinmeye, işten atılan arkadaşlarını aramaktan dahi korkmaya başladılar. Yine patron işçilere zorla sendikadan rahatsız olduklarına dair kağıt imzalatmaya çalışmış, imza atmayanları işten atmak ile tehdit etmişti.
Bu pervasız saldırılara karşı işten atılan sendikalı işçilerin bir kısmı ise TEKSİF sendikası ile birlikte direnişe geçme kararı alarak patrona boyun eğmeyeceklerini dile getirdiler. 20 kadar işçi hergün ESBAŞ önüne gelerek sendikalı çalışma hakları için direniyorlar.
Direniş 113. günü geride bıraktı
İşçilerin sendika hakkı için başlattıkları direniş bugün (16 Ocak) itibariyle 113. günü geride bıraktı. 113 gündür işçiler yağmura-çamura, soğuk havaya rağmen direnişlerini kararlılıkla sürdürüyorlar. Direnişi sürdürdükleri alanın -üstü kapalı olmasına rağmen- açıklık olması ve çadır kurulmasının ESBAŞ yönetimince engellenmesi soğuğun ve rüzgarın tüm şiddetiyle hissedilmesine neden oluyor.
Çadırın yanısıra ateş yakmak, çay demlemek-yemek yapmak gibi pek çok şey yasaklanarak işçlerin hareket alanları daraltılıyor. Asılan pankartlar ise para cezası tehditlerinin hedefi oluyor.
Hergün 13.30 ile 14.30 arası Hugo Boss'ta vardiya değişimi yaşanıyor. Sabah mesaisinde çalışan işçilerin çıkış, akşam mesaisinin giriş yaptığı bu saatlerde direnişçi işçiler pankartlarıyla ESBAŞ kapısına geçerek işçileri karşılıyorlar. İlk başta Türkçe, sendikalı olma çağrılı pankartlar taşıyan işçiler bugün firmanın Alman menşeili olması ve uluslararası kamuoyunun gündemine direnişi getirme çabası ile Almanca şiarlı pankartlar taşıyorlar.
Servisler ile geçen işçiler ise ispiyonlanma ve işini kaybetme korkusu ile direnişçi arkadaşlarına selam vermekten dahi çekiniyor. Ancak bir kaç kişi gizlice el sallıyor ya da -çok ender de olsa- zafer işareti yapıyor. ESBAŞ görevlilerinin yanısıra Hugo Boss'un maaşlı güvenlik personeli de özellikle servis giriş çıkış saatlerinde büyük bir itina ile işçileri gözlemliyor. Belli ki selam verenleri hızla patronlarına bildirmek için fırsat kolluyorlar.
Aylardır direnişlerini kapı önünde sürdüren işçilerin en büyük sitemi ise dayanışmanın zayıflığı. Ne yazık ki sınırlı ziyaretler dışında Hugo Boss direnişi İzmir işçi ve emekçilerinden beklenen ilgiyi görebilmiş değil. Direnişçiler, serbest bölgede bulunan sendikalı işyerlerindeki işçilerin dahi -ki aralarında Birleşik Metal-İş de bulunuyor- direnişe destek sunmadığı, hatta gelip geçerken bir kornayı ya da el sallamayı dahi çok gördüğünü ifade ediyorlar.
İşçilere "sendika" zammı
Direniş zorluklara rağmen sürerken Hugo Boss patronu da boş durmuyor ve fabrikada çalışan işçilerin sendikalaşmasını önlemek için türlü yöntemleri devreye sokuyor. Son olarak ise işçilere %9 ile %11 arası zam yapılacağı ve bundan böyle işten çıkarma olmayacağı açıklamaları yapıldığı belirtiliyor. Zammın net olarak %15'i bulduğu yönlü söylemler de mevcut. Her koşulda bu zammın asıl sebebinin dışarıda süren direnişin ve içerideki sendikal çalışmanın yarattığı korku olduğu açık.
Hugo Boss patronu "İzmir'in en iyi zammını ben verdim" naraları atarak aslında işçileri sendikadan uzaklaştırmaya çalışıyor. Oysaki bu zammı yaptıranın sendikal mücadele olduğu ortada.
Ancak tüm bu ayak oyunlarına karşı TEKSİF üyesi işçileri kazanana kadar mücadelelerini sürdürmekte kararlılar. ESBAŞ girişinde tüm olumsuz koşullara karşı direnişlerini sürdüren işçiler İzmirli sınıf kardeşlerinin desteklerini bekliyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder