Mehmet Türkmen
"Artık yeter! Bu kez de bizi yok sayarak, bizden habersiz sözleşme yaparsanız burada sendikacılık yapamazsınız.” Bu sözler Gaziantep’teki Gürteks Tekstil işçileri tarafından sendikaları olan Öz İplik-İş Sendikası yöneticilerine söylendi. 16 Ocak’ta başlayacak olan toplusözleşme görüşmeleri öncesinde sendika yöneticilerini uyaran işçiler, taleplerinin karşılanmasını istiyor.
5 ayrı fabrikada 1300’den fazla işçinin çalıştığı Gürteks’de işçiler, ücretlerin düşüklüğüne ve çalışma koşullarının ağırlığına isyan ediyor. Öz İplik-İş Sendikasının örgütlü olduğu fabrikalarda işçiler sendika yönetiminin işveren temsilcisi gibi hareket etmesine de öfkeli. Sendikanın varlığının işyerinde hiçbir şekilde hissedilmediğini, işyerindeki temsilcilerin ise işçilere vardiya amirleri gibi davrandığını belirten işçiler, “Eğer sendikanın tek görevi patronun her dediğine razı olmak, işçileri bütün haksızlıklara karşı susturup, aldatmaksa, sendikayı ne yapalım” diye soruyor.
‘PAZAR MESAİSİNE GELMİYORUZ’
Öz İplik-İş Sendikasının yıllardır işçilerden habersiz yaptığı, işçilerin hiçbir maddesini bilmediği sözleşmelerle ücretlerin eridiği Gürteks’te işçiler bu duruma artık isyan ediyor. Son iki haftadır topluca sendikaya gidip gelmeye başlayan ve sendika yönetimini, 16 Ocak’ta ilk görüşmesi yapılacak toplusözleşme konusunda uyaran Gürteks işçilerinin bu hareketliliği sendika yönetimini ve işvereni oldukça rahatsız etmiş durumda. Son olarak toplu halde Pazar mesaisine gelmeme eylemi yapan işçiler, işverenin sendika yönetiminin işbirliğiyle yaptığı bütün baskı ve tehditlere rağmen bu haftada Pazar mesaisine gitmeme eylemine devam ediyor.
Önceleri, yılda maaş tutarında 4 ikramiye hakkının olduğu ve çalışma koşullarının da bu kadar ağır olmadığı işyerinde, sendikanın hak gasplarına göz yumması sonucunda, işçilerin ücretleri ve çalışma koşulları iyice gerilemiş durumda. Yılda birer aylık ücret tutarında 4 ikramiye yerine şimdi yalnızca ayda 100’er lira ikramiye alabilen işçilerin ücretleri ise asgari ücret.
‘YILLARIMIZI VERİYORUZ, KARŞILIĞI BU MU?’
İş çıkışı bir kahvehanede görüştüğümüz ve bize işçilerin taleplerini ve neden öfkeli olduklarını anlatan Gürteks işçilerinin, en çok tekrar ettiği söz ise “Bıçak kemiğe dayandı” oluyor. 6 yıldır bu işyerinde çalışan işçilerden biri, en önemli sorunlarının ücret, ikramiye ve fazla mesailer olduğunu ifade ediyor. Aylık ücretlerinin asgari ücretin üstünde olmasını istediklerini söyleyen Gürteks işçisi, “Bu fabrikaya yıllarımızı, ömrümüzü veriyoruz. Evimizden, çocuklarımızın yanından daha çok bu fabrikada zamanımız geçiyor. Karşılığı bu mu” diye soruyor.
Tatil günü olmasına rağmen Pazar günleri mesai yapmanın zorunlu olduğu işyerinde, Pazar günleri 12 saat mesai yapıldığını ancak verilen fazla mesai ücretinin, hafta içi normal fazla mesai ücreti gibi ödendiğini belirtiyorlar. Resmi veya dini bayramlarda da, mesai yapıldığında yine aynı şekilde mesai ücretlerinin düşük ödendiğini dile getiren işçiler, artık bu duruma daha fazla boyun eğmeyeceklerini söylüyor.
‘ÖĞRENİM BURSUNU KESMEKLE TEHDİT EDİYORLAR
İşçilerin Pazar mesaisine gitmemesi ve sendikaya toplu olarak gidip gelmesinden sonra işyerinde işçilere yönelik baskı ve tehditlerin arttığına dikkat çeken işçiler, işyerinin eğitim gören çocuklarına burs yardımı yaptığını, bu yardımları kesmekle tehdit edildiklerini söylüyorlar. Bu tehdidin yanı sıra, vardiya amirlerinin 30 yaşın üzerinde olan işçilerle de tek tek konuşarak “Bu yaştan sonra hiçbir yerde iş bulamazsın, akıllı ol!” şeklinde tehdit ettikleri bilgisini veren işçiler, “Artık bizi bu tehditlerle korkutup bölmelerine izin vermeyeceğiz” diyor.
7 yıldır bu işyerinde çalıştığını söyleyen başka bir işçi ise, yaşının 35 olduğunu ve aynı tehdidin kendisine de yapıldığını söyleyerek, “Bu korkuyla boyun eğdiğimiz artık yeter. İşimizi kaybetme korkusuyla yıllardır sesimizi çıkarmadık, birlik olmadık, sonuç ne oldu” diye soruyor. İşçi, sözlerine şöyle devam ediyor; “Hangimizin iş güvencesi var? Böyle aç sefil, köle gibi çalışmaktansa birlik olup mücadele etmek gerekiyor. Asıl bunu yapmadığımız için iş güvencemiz yok, yıllardır bunu yapmadığımız için bu hale geldik. Artık herkesin bunu anlaması lazım.”
‘SENDİKACILIK YAPAMAZLAR’
Sendikanın ne olduğunu, sendikacıların işçilere karşı görev ve sorumluluklarının neler olduğunu bilmediklerini, sendikanın bu konuda bugüne kadar hiçbir şekilde işçileri bilgilendirmediğini ifade eden işçilerden biri, “Ama şunu biliyoruz, sendika işçilerin sendikası. Sendikacılar maaşlarını bizden kesilen aidatlardan alıyorlar. Yani bizi temsil etmek, bizim haklarımızı savunmak zorundalar. Yıllardır bizi kandırıyorlar, bize ihanet ediyorlar. Artık buna izin vermeyeceğiz” diye konuşuyor.
Öz İplik-İş Şube başkanı Mehmet Kaplan’ı yıllardır tanıdığını söyleyen başka bir işçi de, oldukça öfkeli bir ses tonuyla, “Bize açık açık, ‘Gürteks patronu olmazsa ben bir hiçim’ diyen bir sendikacı bu adam. Bu anlayışa sahip bir sendikacı işçiyi temsil edebilir mi? Sözde işçileri temsil ediyor, görevi işçilerin haklarını savunmak, işçilerin sırtından geçiniyor ama patrona kulluk ediyor” dedi.
“Biz sendikaya taleplerimizi ilettik. Bu pazartesi sözleşme görüşmesi varmış. Eğer taleplerimiz gerçekleşmezse, eğer yine bizden habersiz, bize sormadan sözleşme imzalanırsa bu kez tepkimiz daha büyük olacak” diyen işçiler, Öz-İplik-İş Şube Başkanı Mehmet Kaplan’a seslenerek, “Sakın bu sözleşmeyi de oldu-bittiye getirmeye kalkma. İşçilere sormadan, işçilerin onayını almadan, bizim adımıza hiçbir şeye imza atmayın. Artık bıçak kemiğe dayandı. Bir kez daha işçileri aldatırsanız, bir kez daha bizi satarsanız burada sendikacılık yapamazsınız” dediler.
Evrensel / 13 Ocak 2012
