15 Nisan 2010 Perşembe

Sermayenin saldırılarına karşı 1 Mayıs’ta alanlara!

Bir yandan sefalet içerisinde yaşayıp kölece çalışırken, bir yandan da can bedeli kazanılmış olmasına karşın bütün haklarımıza göz dikildiğini “çaresizce” seyrediyoruz. Yaşamlarımız; adına “neoliberal politikalar” dedikleri saldırılarla adeta cehenneme çevriliyor. Bu saldırıların sebebi ise sermayenin kar hırsından başka bir şey değil.

Kendimize sıklıkla soruyoruz: “Neden çalışıyoruz, neden katlanıyoruz?” diye. Zorunlu ihtiyaçlarımızı dahi karşılamayan ücretlerimizi aldığımız günlerde özellikle soruyoruz bu soruyu. İşçi veya memur olarak çalışmamıza rağmen artan borçlarımızı düşünürken, asgari ücretin bile altında çalıştırılırken, zorunlu olarak mesaiye kaldığımız, sigortasız, iş güvencesiz çalıştırıldığımız, öğle paydosunda yemek sırasına girip bir an önce dinlenebilmek için koştururken “hayvan mısınız?” diye bize hakaret edilirken soruyoruz.



Bizler kendimize defalarca soru sorarken, sermeye grupları boş durmuyorlar. Nasıl mı boş durmuyorlar? Asgari ücreti çok buluyorlar, kıdem tazminatının kendilerine yük olduğunu ve kaldırılması gerektiğini, özel istihdam bürolarıyla esnek çalışma ve iş güvencesiz çalışmamız gerektiğini söyleyerek, yasalaşması için hazırlıklar yapıyorlar.

Bizim için dayatılan bu yaşamı kabul mu edeceğiz yoksa can bedeli kazanılmış haklarımızı koruyup insanca yaşayabileceğimiz koşullar için mücadele mi edeceğiz? Önümüzde iki seçenek var:
Ya bize dayatılan kölece yaşam koşullarını kabul edeceğiz ya da hem günümüz hem de yarınlarımız için onurlu mücadeleyi seçeceğiz.1 Mayıs’la sembolleşmiş “Birlik, mücadele ve dayanışma” gününde aydınlık güzel günler için alanlara çıkıp, taleplerimizi haykırmalıyız.

1 Mayıs’ta alanlara!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder