Tekstil işçileri olarak bizler bir çok kötü olayla karşılaşıyoruz. Bunların bir çoğu ise sessiz kalıp hakkımızı aramamamızdan kaynaklanıyor.
Örneğin mesai saati içinde çalışırken yaptığımız işlerde bozuk veya yanlış çıkabiliyor. Bunların telafisi bize mesai saatinde değil de paydos aralarında yaptırılıyor. Bu uygulamayı bir çoğumuz kabulleniyoruz ve paydosumuzu çalışarak geçiriyoruz. Oysa doğru ve hatasız işler gibi tamirleri de mesai saati içinde yapmamız gerektiğini biliyoruz. Ama buna ses çıkartamıyoruz çünkü bizimle beraber çalışan diğer işçilerin bizi desteklemeyeceğinden korkuyoruz.
Tanık olduğum bir başka olayı daha anlatmak istiyorum. Makinesinde çalışan bir arkadaşımın yaptığı işlemde tamir gelmemesi için dua ettiğine tanık oldum. Bu örneği şunun için verdim; kendimiz gibi insan olan birinden bu kadar korkmazın sebebi ne olabilir? Tabi ki aldığımız ücret, sorumluluklarımız, elimizdekini de kaybetme korkusu…
Oysa küçük hesaplarla günü kurtarmayı düşünmemeliyiz. Çünkü günü kurtarayım derken daha çok ezildiğimizi, insanlıktan çıkartılıp makine gibi çalıştırıldığımızı unutmayalım. Günü kurtarmak değil geleceğimizi kazanmak, insanca yaşayabilmek için birlik olup hakkımızı aramalıyız.
Buca’dan bir tekstil işçisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder