İzmir'de sınıf devrimcileri, bahar sürecininin startını gerçekleştirdikleri 8 Mart etkinliği ile verdiler. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, BDSP'nin İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi'nde gerçekleştirilen bir etkinlikle kutlandı. Emekçi kadınların katılımının yoğun olduğu etkinlik, devrimci mücadele çağrısının öne çıktığı, coşkulu bir atmosferde geçti.
Yaygın ön çalışma
Etkinliği önceleyen günlerde Buca, Çiğli ve Menemen'de etkinliğin çağrısı yaygın biçimde yapıldı. Açılan standlarla BDSP bildirileri ve etkinlik elilanları dağıtılarak etkinliğin çağrısı yapıldı. Pek çok fabrikaya yönelik de dağıtımlar yapılarak emekçi kadınlar etkinliğe çağrıldı.
Etkinlik afişleri İzmir'in her yerinde yaygın kullanıldı. Yine etkinlik hazırlıkları kapsamında, 3000 el ilanı ve 300'e yakın davetiye elden dağıtıldı.
26 Şubat günü Etkinlik programı Çiğli, Menemen ve Buca'dan kaldırılan araçların etkinlik alanına gelmesiyle saat 14.30'da açıldı. "Bu bahar önce kadınlar yürüyecek" adlı belgesel gösterimiyle başlayan etkinlik, katılımcıların "tarih boyunca mücadele eden ve devrim davası uğrunda şehit düşen mücadeleci kadınlar" şahsında tüm devrim şehitleri anısına saygı duruşuna çağrılmasıyla sürdü.
BDSP: "Kadının kurtuluşu sosyalizmde!"
Saygı duruşunun ardından BDSP adına bir konuşma gerçekleştildi. Konuşmasına fabrikalarda, el tezgahlarında, evlerde, küçük işliklerde ve zenginlerin evlerinde çalışan işçi kadınlar selamlayarak başlayan BDSP temsilcisi, "102. yılında 8 Mart'ı baharın coşkusuyla ve baskıların ve sömürü koşullarının tırmandırıldığı bir süreçte karşılıyoruz" dedi.
BDSP temsilcisinin konuşması "Kadının kurtuluşu sosyalizmde!" denildiğinde neyin kastedildiği açıklanarak başladı. Ekim Devrimi'nden sonra kadınlara toplumsal yaşamın her alanında hangi hakların kazandırıldığından bahsedilerek, kadının özgürleşme mücadelesinin ancak toplumsal bir devrimle mümkün olacağını söylendi.
Kapitalizmin çıkara dayalı bir sistem olduğunu vurgulayan konuşmacı, insanın insan tarafından sömürülmediği, kadın cinayetlerinin yaşanmadığı, esnek ve kuralsız çalışmayla insanların cendere altına alnamayacağı bir dünya için mücadele etmek gerektiğini ama öncelikle kadınların bu mücadelede yerlerini alması gerektiğini vurguladı. BDSP temsilcisi son olarak emekçi kadınlara sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya için, mücadele çağrısı yaparak konuşmasını sona erdirdi.
Duvara Karşı'dan "Esnek hayatlar"
BDSP konuşmasının ardından Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi Derneği'nin hazırladığı şiir grubu sahne aldı. Günlerdir çalışmalarını sürdüren şiir grubuna, etkinliğe Menemen'den katılan genç bir arkadaşımız türküleriyle eşlik etti.
İlgiyle karşılanan dinletinin ardından Eylem Güler sahne alarak, kemanıyla birlikte etkinlik için hazırladığı ezgilerini sundu.
Keman dinletisinin ardından verilen arayla beraber katılımcılara çay ve yiyecek servisi yapıldı.
Etkinliğin ikinci bölümü Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu'nun işçi sınıfını cendere altında tutmak isteyen patronların çıkardıkları yeni yasaları ve uygulamalarını teşhir eden "esnek hayatlar" adlı oyunu sahnelemesiyle başladı. Oyunda özellikle yeni çıkarılan torba yasa, açılan özel istihdam büroları, SSGSS gibi çok sayıda saldırı teşhir edildi. Oyun izleyiciler tarafından ilgiyle seyredilerek coşkuyla alkışlandı.
"İşçiyim, kadınım, Kürdüm!"
Tiyatro gösteriminin ardından 8 Mart'ın tarihçesi kısaca anlatılarak söz tekstil işçisi kadınlara bırakıldı. Çiğli organize'de bir tekstil fabrikasında çalışan bir kadın işçi, çalışma koşullarını anlatarak, güvencesiz ve kuralsız çalıştırıldığını, kadın işçielrin gece mesailerinde ve dönüşlerinde tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarını anlattı. Bugün direnen Billur Tuz, Savranoğlu ve Hugo Boss işçilerini selamladı. Etkinliğe katılan kadın işçileri mücadele etmeye çağıran tekstil işçisi, 8 Mart çağrısıyla konuşmasını tamamladı.
Ardında kürsüye Tekstil İşçileri Bülteni adına bir tekstil işçisi çıkarak, 12 yıldır tekstilde çalıştığını ve tesktildeki çalışma koşullarını anlattı. Hugo Boss işçilerinin sendikalaştıkları için işten atıldığını ve işçilerin sendikalaşma haklarını dahi kullanamadıklarını dile getiren Tekstil işçisi, Kürt bir işçi olarak da fabrikada yaşadığı sorunlara değindi. tekstil işçisi son olarak tüm tekstil işçilerini mücadeleye çağırdı.
Etkinlik programının sonunda 4 Mart'ta gerçekleştirilecek olan Devrimci 8 Mart yürüyüşüne çağrı yapıldı.
Etkinlikte son olarak Sokak Orkestrası sahne alarak, Kürtçe, Türkçe, Fransızca ve İngilizce şarkılarla bir dinleti gerçekleştirdiler. Son olarak "Venceremos" ve "El pueblo unido jamás será vencido" adlı marşlarla dinletiyi sona erdirdiler. Devrimci marşlar kitle tarafından hep bir ağızdan coşkuyla söylendi.
150 işçi ve emekçinin katıldığı etkinlik, son olarak "Kadın-erkek elele örgütlü mücadeleye!" sloganları ile coşkulu bir şekilde sona erdi.
Etkinlikten notlar:
-Etkinlik teknik aksaklıklar nedeni ile 30 dakika kadar geç başladı. Ses düzeni ile ilgili sorunlar Sokak Orkestrası üyelerinin çabaları ile çözüldü.
-Etkinlik alanına Tekstil İşçileri Bülteni imzalı "New York'lu tekstil işçilerinin yolundayız!" ve BDSP imzalı "Sömürüye, eşitsizliğe, gericiliğe ve şiddete son! Kadının kurtuluşu SOSYALİZMDE!" pankartları asılırken kürsüye de "Kadın erkek elele örgütlü mücadeleye!" pankartı yansıtıldı.
-Etkinlik girişinde Kızıl Bayrak gazetesi, bültenler ve kitapların yer aldığı Eksen Yayıncılık standı açıldı.
-Etkinlikte kadınların ağırlıkta olduğu ve pek çok kadının çocuklarıyla birlikte geldiği gözlendi.
-Etkinliğe TÜMTİS yöneticileri ve Kaldıraç temsilcisi de katılım gösterdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder