Dün saat 15.30’da Dokuz Eylül Üniversitesi Dokuzçeşmeler Kampusünde İktisat Kulübü ve Kamu Yönetimi Bilimsel Düşünce Topluluğu'nun örgütlediği bir konferans gerçekleştirildi. İzmir’de devam etmekte olan Hugo-Boss ve Savranoğlu direnişlerinden işçiler ile Teksif, Deri-İş ve Tekgıda-İş'ten sendikacıların konuşmacı olduğu konferansta direniş deneyimleri ve sendikal örgütlenme tartışıldı.
Gaziemir Serbest Bölge’de faaliyet yürüten Hugo-Boss işçileri ve Menemen’de faaliyet yürüten Savranoğlu Deri işçileri sendikalı oldukları için işten atılmış, bahane olarak da performans düşüklüğü gibi sebepler gösterilmişti. Bunun üzerine de işçiler direniş süreçlerini başlatmıştı. Savranoğlu direnişi 148. gününde iken Hugo-Boss direnişi ise 92. günündedir.
27 Aralık 2011 Salı
24 Aralık 2011 Cumartesi
Hey Tekstil işçilerinden "Hakkımızı verin" eylemi
Batman'da Hey Tekstilde işlerine son verilen işçiler, işsizlik ödeneğinin verilmediğini ve sorunlarının çözümü için muhatap bulamadıklarını gerekçesiyle basın açıklaması yaptılar.
Hey Tekstilde çalışan işçiler maaşlarının verilmediği gerekçesiyle iş bırakma eyleminden sonra 2. Defa basın açıklaması yaptılar. Bugün saat:13.30'da Gülistan Caddesi'nde yapılan ve yaklaşık 50 işçinin katıldığı basın açıklamasını sözcü olarak aralarından seçtikleri fabrika çalışanı Emin Ete okudu.
Hey Tekstilde çalışan işçiler maaşlarının verilmediği gerekçesiyle iş bırakma eyleminden sonra 2. Defa basın açıklaması yaptılar. Bugün saat:13.30'da Gülistan Caddesi'nde yapılan ve yaklaşık 50 işçinin katıldığı basın açıklamasını sözcü olarak aralarından seçtikleri fabrika çalışanı Emin Ete okudu.
BDSP’den Hugo Boss ziyareti
“Hugo Boss işçisi yalnız değildir!”
İzmir Gaziemir Serbest Bölge’de kurulu bulunan Hugo Boss fabrikasında yürütülen sendikal mücadelenin açığa çıkmasının ardından patron işçi kıyımına başvurmuştu. İçerde adeta cadı avı başlatan patron ve uşakları sendikalı-sendikasız yüzlerce işçiye çıkış verdi. Atılan sendikalı işçiler ise bu saldırıya direniş ile yanıt vererek Ege Serbest Bölge (ESBAŞ) girişinde direnişe geçtiler. Hugo Boss direnişi 3 aydır ESBAŞ girişinde sürüyor.
22 Aralık 2011 Perşembe
Hera Tekstil'de eylem
Afyonkarahisar'da kurulu Hera Tekstil fabrikasında Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) üyesi işçilerin işten atılması fabrika önünde yapılan eylemle protesto edildi. 20'ye yakın sendikalı işçinin, disiplin kurallarına uymadıkları gerekçesi ile işten çıkarılmasına tepki gösteren TEKSİF'e Türk-İş'e bağlı sendikalar ile KESK'e bağlı sendikalar destek verdi.
13 Aralık 2011 Salı
Armine-Moda Stil'de direniş kazandı
Armine Moda Stil direnişi 9. gününde kazanımla sonuçlandı.
Armine’ye fason üretim yapan Moda Stil'de zorunlu mesaiye kalmadığı için hiçbir hakkı verilmeden direnişe geçen Yavuz Güneş’in talepleri Moda Stil patronu tarafından kabul edildi. 9 gündür fabrika önünde devam eden direniş patronların tüm saldırılarına rağmen kararlılıkla sürdürüldü. Patronların 3 kez başvurduğu direniş çadırını yıkma saldırısı her seferinde boşa düşürüldü. Direniş kararlılığını gören Moda Stil patronu direnişin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı.
Armine’ye fason üretim yapan Moda Stil'de zorunlu mesaiye kalmadığı için hiçbir hakkı verilmeden direnişe geçen Yavuz Güneş’in talepleri Moda Stil patronu tarafından kabul edildi. 9 gündür fabrika önünde devam eden direniş patronların tüm saldırılarına rağmen kararlılıkla sürdürüldü. Patronların 3 kez başvurduğu direniş çadırını yıkma saldırısı her seferinde boşa düşürüldü. Direniş kararlılığını gören Moda Stil patronu direnişin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı.
10 Aralık 2011 Cumartesi
Direniş Armine mağazası önüne taşındı
Hazır giyim markası Armine'ye üretim yapan Moda Stil'de zorunlu mesai dayatmasını kabul etmediği için işten atılan Yavuz Güneş, Sultangazi'deki atölye binası önünde önünde başlattığı direnişini Gaziosmanpaşa'da bulunan Armine mağazası önüne taşıdı.
Bugün saat 16.00'da Armine mağazı önünde toplanan Yavuz Güneş ve Topkapı İşçi Derneği üyesi işçiler, “Armine-Moda Tekstil patronları işçi kanı emiyor - Kahrolsun ücretli kölelik düzeni! / Topkapı İşçi Derneği” şiarlı pankart açarak basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Bugün saat 16.00'da Armine mağazı önünde toplanan Yavuz Güneş ve Topkapı İşçi Derneği üyesi işçiler, “Armine-Moda Tekstil patronları işçi kanı emiyor - Kahrolsun ücretli kölelik düzeni! / Topkapı İşçi Derneği” şiarlı pankart açarak basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Günay yıkama işçileri 3 yıllık mücadelelerini kazandı
Çalıştıkları şirkette 8 ay boyunca ücretleri ödenmeyen, 2008 yılında işten atılan ve çoğu güvencesiz çalıştırılan Günay Yıkama (Zirve Tekstil) işçileri, 3 yıllık hak mücadelelerinin sonunda önemli bir kazanım daha elde etti
2008'den buyana Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası (BATİS) öncülüğünde mücadele eden Günay Yıkama/Zirve Tekstil işçileri, aynı adreste başka kişiler üstüne işletme kurarak üretime devam eden patronun maskesini düşürdü. İşçiler, 3 yıl boyunca ödenmeyen ücretleri ve sigortalarını, kıdem tazminatları mahkeme kararıyla kazandı. İşçiler alacakları karşılığında fabrikayı haciz ettirdi.
2008'den buyana Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası (BATİS) öncülüğünde mücadele eden Günay Yıkama/Zirve Tekstil işçileri, aynı adreste başka kişiler üstüne işletme kurarak üretime devam eden patronun maskesini düşürdü. İşçiler, 3 yıl boyunca ödenmeyen ücretleri ve sigortalarını, kıdem tazminatları mahkeme kararıyla kazandı. İşçiler alacakları karşılığında fabrikayı haciz ettirdi.
9 Aralık 2011 Cuma
Afyon Hera’da Öz İplik-İş oyunu
Hera Tekstil’deki sendikalaşma mücadelesinin sonuna yaklaşılırken sendikalaşmanın önüne geçemeyeceğini anlayan Hera patronu şimdi de Hak-İş'e bağlı Öziplik-İş Sendikası'nı devreye soktu.
Afyonkarahisar organize sanayisinde kurulu bulunan Hera Tekstil fabrikasında yaklaşık 6 aydır devam eden sendikalaşma çalışmaları sona doğru gelmekte. Hera Tekstil işçileri Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikasında örgütlenmek için çalışmalarına devam ederken, birçok engelleme ve baskıyla da mücadele ediyorlar.
Afyonkarahisar organize sanayisinde kurulu bulunan Hera Tekstil fabrikasında yaklaşık 6 aydır devam eden sendikalaşma çalışmaları sona doğru gelmekte. Hera Tekstil işçileri Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikasında örgütlenmek için çalışmalarına devam ederken, birçok engelleme ve baskıyla da mücadele ediyorlar.
Moda Stil'de direniş çadırına saldırı
5 Aralık günü gerçekleştirilen eylemle başlayan Moda Stil direnişi 5. gününde. Geride kalan her gün Sultançiftliği'ndeki tekstil işçilerine ve direnişçi işçi Yavuz Güneş'e çok şey öğretiyor.
Direnişin 3. gününde (7 Aralık) kurulan çadır Moda Sitil patronunun ve çevre atölyelerdeki patronların korkusu haline geldi. Moda Stil patronu işhanı bekçisini göndererek çadırın kaldırılmasını istedi. Bekçiye gerekli cevap verilmesi üzerine bu sefer han sahibi olduğunu iddia eden bir kişi arabasıyla gelerek çadırın kaldırılmasını istedi. Bu kişi polisi çağırarak çadırı kaldırttırmaya çalıştı. Moda Stil direnişçisi Yavuz Güneş ve Topkapı İşçi Derneği üyelerinin kararlı tutumu karşısında polis direniş alanından ayrıldı.
Direnişin 3. gününde (7 Aralık) kurulan çadır Moda Sitil patronunun ve çevre atölyelerdeki patronların korkusu haline geldi. Moda Stil patronu işhanı bekçisini göndererek çadırın kaldırılmasını istedi. Bekçiye gerekli cevap verilmesi üzerine bu sefer han sahibi olduğunu iddia eden bir kişi arabasıyla gelerek çadırın kaldırılmasını istedi. Bu kişi polisi çağırarak çadırı kaldırttırmaya çalıştı. Moda Stil direnişçisi Yavuz Güneş ve Topkapı İşçi Derneği üyelerinin kararlı tutumu karşısında polis direniş alanından ayrıldı.
7 Aralık 2011 Çarşamba
Direniş Armine mağazalarına taşınacak
ARMİNE-Moda Stil direnişi 2. gününü geride bıraktı. Fabrika önünde devam eden direnişe çevre fabrikalarda çalışan işçilerin ilgisi artıyor.
Öğlen molalarında ve çay molalarında direniş alanına gelen işçiler direnişle ilgili bilgi alıyorlar ve sohbet ediyorlar.
ART işçilerinden direnişe ziyaret
Ücretleri ödenmediği için iş bırakma eylemi yapan bir grup Art Aksesuar işçisi, direnişçi Yavuz Güneş'i ziyaret ederek desteklerini sundu. Direnişin kazanımla sonuçlanması için ellerinden ne gelirse yapacaklarını ifade eden ART iişçileri, Moda Stil direnişçisi ve Topkapı İşçi Derneği üyeleriyle birlikte çevre fabrikalarda çalışan işçilere dayanışma çağrısı yapan bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Farklı fabrikalardan işçiler alkışlarla eyleme destek verdi.
Öğlen molalarında ve çay molalarında direniş alanına gelen işçiler direnişle ilgili bilgi alıyorlar ve sohbet ediyorlar.
ART işçilerinden direnişe ziyaret
Ücretleri ödenmediği için iş bırakma eylemi yapan bir grup Art Aksesuar işçisi, direnişçi Yavuz Güneş'i ziyaret ederek desteklerini sundu. Direnişin kazanımla sonuçlanması için ellerinden ne gelirse yapacaklarını ifade eden ART iişçileri, Moda Stil direnişçisi ve Topkapı İşçi Derneği üyeleriyle birlikte çevre fabrikalarda çalışan işçilere dayanışma çağrısı yapan bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Farklı fabrikalardan işçiler alkışlarla eyleme destek verdi.
5 Aralık 2011 Pazartesi
Armine-Moda Stil'de direniş başladı!
Hazır giyim markası Armine'ye üretim yapan Moda Stil'de işten atılan Yavuz Güneş, Topkapı İşçi Derneği öncülüğünde firma önünde basın açıklaması yaparak verilmeyen hakları için direnişe başladığını duyurdu.
Sultançiftliği'nde kurulu atölye önündeki eylem için Sultangazi Belediyesi Parkı'nda biraraya gelen Yavuz Güneş ve Topkapı İşçi Derneği üyeleri, bölgedeki diğer atölyelerin bulunduğu sokaklardan geçerek Moda Stil önüne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Çevredeki işçilerin eyleme yönelik ilgilerinden rahatsız olan atölye patronlarından bazıları yürüyüşün başladığı yere gelerek eylemi engellemeye çalıştılar. İşçilerin kararlı tutumu sonucu patronlar geri çekilmek zorunda kaldılar.
Sultançiftliği'nde kurulu atölye önündeki eylem için Sultangazi Belediyesi Parkı'nda biraraya gelen Yavuz Güneş ve Topkapı İşçi Derneği üyeleri, bölgedeki diğer atölyelerin bulunduğu sokaklardan geçerek Moda Stil önüne kadar bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Çevredeki işçilerin eyleme yönelik ilgilerinden rahatsız olan atölye patronlarından bazıları yürüyüşün başladığı yere gelerek eylemi engellemeye çalıştılar. İşçilerin kararlı tutumu sonucu patronlar geri çekilmek zorunda kaldılar.
Direnişçi İşbir işçilerine destek!
Balıkesir'de kurulu İşbir Sentetik Dokuma Sanayi A.Ş´de sendikalı oldukları için işten atılan TEKSİF üyesi işçiler şehir merkezinde kitlesel bir eylem gerçekleştirdi.
TÜİK önünde toplanan işçilere Türk-İş ve KESK'e bağlı sendikalar da destek verdi. Basın açıklamasında işçiler işlerine dönmek istediklerini bir kez daha haykırarak mücadelelerinin sonuna kadar devam edeceğini belirttiler.
TÜİK önünde toplanan işçilere Türk-İş ve KESK'e bağlı sendikalar da destek verdi. Basın açıklamasında işçiler işlerine dönmek istediklerini bir kez daha haykırarak mücadelelerinin sonuna kadar devam edeceğini belirttiler.
1 Aralık 2011 Perşembe
Tekstil İşçileri Bülteni'nden Hugo Boss Özel Sayısı
TEKSİF sendikasında örgütlenme mücadelesi veren Hugo Boss işçileri iki ay kadar önce işten atma saldırısı ile karşı karşıya kalmışlardı. Hugo Boss patronu sendikalı olduğundan şüphelendiği yüzü aşkın işçiyi işten çıkarmış, fabrika içinde ise tam bir cadı avı başlatarak sendika düşmanlığını tırmandırmıştı. Farklı aralıklarla işten atılan 21 sendikalı işçi ise bu saldırıya direniş ile yanıt vermişler ve Ege Serbest Bölge girişinde direnişe geçmişlerdi. Sendikal çalışma şu an içeride ve dışarıda olmak üzere iki cephede sürüyor.
Sendikal mücadele veren Hugo Boss işçileriyle sınıf dayanışmasını yükseltelim!
"Dünyanın ünlü tekstil tekellerinden Hugo Boss’un İzmir Serbest Bölge’deki fabrikasında işçiler, yoğun sömürüye ve ağır çalışma koşullarına karşı verdikleri sendikalaşma mücadelesi nedeniyle işten atıldılar. İşten atılan işçiler 2 aydır ESBAŞ önünde direnişlerini sürdürüyor. Patron ise içeride tam bir sendikalı işçi avı başlatmış durumda."
İnsanlık dışı çalışma koşullarına karşı Hugo Boss işçileri bir süredir sendikalaşma mücadelesi yürütüyorlardı. TEKSİF sendikasında örgütlenen işçiler, azgın sömürüyü sürdürmek isteyen patronlar tarafından tazminat dahi verilmeksizin haksız gerekçelerle işten çıkarıldılar.
İnsanlık dışı çalışma koşullarına karşı Hugo Boss işçileri bir süredir sendikalaşma mücadelesi yürütüyorlardı. TEKSİF sendikasında örgütlenen işçiler, azgın sömürüyü sürdürmek isteyen patronlar tarafından tazminat dahi verilmeksizin haksız gerekçelerle işten çıkarıldılar.
Hugo Boss: Patrona cennet, işçiye cehennem!
Hugo Boss ismi pek çok tekstil işçisi için kurtuluş anlamına geliyor. Hergün yüzlerce işçi burada çalışmak için sıraya giriyor, kabul edilmese de defalarca iş başvurusu yaparak şansını deniyor. Çünkü tekstil demek üç kuruşa güvencesiz çalışmak; ustanın-müdürün tacizine, hakaretine uğramak; hergün fazla mesaiye kalıp parasını dahi alamamak; sigortasız çalışıp tazminatsız kapının önüne konmak demek. Oysa Hugo Boss’ta bunların hiçbirinin olmadığı söyleniyor. Hugo Boss patronları piyasanın üzerinde ücret, sigorta, geliş gidişleri belirli bir iş yaşamı ve üstüne üstlük sosyal aktiviteler vaad ediyor.
Hugo Boss işçisi kardeşler!
Hugo Boss’taki çalışma koşullarını en iyi siz biliyorsunuz çünkü bizzat yaşıyorsunuz. Bu sömürü koşullarına karşı sendikal mücadele veren işçi arkadaşlarınız kapı önünde direnişlerini sürdürüyorlar. Onlara verilebilecek en büyük destek ise kendi bantlarımızda örgütlenme komiteleri kurarak sendikalaşma mücadelesi vermek.
Patronun tüm oyunlarına dikkat ederek ve işçilerin bile birbirlerini ihbar etmek üzere kışkırtılıyor oluşlarını göz önüne alarak en güvendiğimiz arkadaşlarımız ile konuşmalı, komiteler kurmalıyız. Ancak böylece dışarıdaki arkadaşlarımızın mücadelesini sürdürebilir ve sendikayı kabul ettirebiliriz.
Patronun tüm oyunlarına dikkat ederek ve işçilerin bile birbirlerini ihbar etmek üzere kışkırtılıyor oluşlarını göz önüne alarak en güvendiğimiz arkadaşlarımız ile konuşmalı, komiteler kurmalıyız. Ancak böylece dışarıdaki arkadaşlarımızın mücadelesini sürdürebilir ve sendikayı kabul ettirebiliriz.
Tekstil İşçileri Bülteni Hugo Boss Özel Sayısı'ndan...
16 Kasım 2011 Çarşamba
Direnişçi Hugo Boss işçileriyle konuştuk...
“Engeller sınıf dayanışması ile aşılır!”
Eylem Çelik: Biz bir buçuk senedir çalışma yürütüyoruz. İçeride koşullar ağır, dışarıda Hugo Boss güllük-gülistanlık diyorlar ama, öyle değil. İnsanlar çok ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar, ücretler yüksek değil. Eve gidiyorsun, 5-6 saat yatıyorsun, tekrar dönüyorsun fazla mesaiye.
15 Kasım 2011 Salı
Hugo Boss’ta işçi dayanışması
Sendikalı oldukları için işten atılan Hugo Boss işçilerinin Ege Serbest Bölgesi girişindeki direnişi soğuyan havaya rağmen devam ediyor. Hugo Boss işçilerini Genel-İş 2 No’lu şube üyesi işçiler ziyaret ederek, mücadelelerinde yanlarında olduklarını belirttiler. Serbest Bölgenin karşısında bir araya gelerek sloganlarla yürüyen Genel-İş üyesi İZSU ve Park-Bahçe işçilerini Hugo Boss işçileri alkışlarla karşıladı.
6 Kasım 2011 Pazar
DİSK/Tekstil'de muhalefeti sindirme operasyonu
Koltuk kavgaları ve bürokratik yönetim anlayışı nedeniyle üye sayısında erime yaşayan, biriken borçlar nedeniyle mali olarak dibe vuran DİSK'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası'nda sular durulmuyor. Bir dönem DİSK Başkanlığı ve DSP'den milletvekilliği yapmış olan Rıdvan Budak'ın halen genel başkanı olduğu DİSK/Tekstil'de sendikal hareket içindeki çürümenin en pespaye örneklerinden biri yaşanıyor.
2 Kasım 2011 Çarşamba
Hugo Boss işçilerinden direniş kararlılığı
Sendikal faaliyet yürüttükleri için işten atılan Hugo Boss işçilerinin direnişi 1. ayı aşkın süredir devam ediyor. Kölece çalışma koşullarına isyan eden işçiler mücadele kararlılıklarını ortaya koyarken, destek çağrısı da yapıyorlar.
Gaziemir Ege Serbest Bölgesi'nde (ESBAŞ) kurulu Hugo Boss fabrikasında 75 işçi performans düşüklüğü ve işe zarar verme gibi nedenlerle işten atıldı. 13 işçi de bu saldırı karşısında direnişi seçti. Türk-İş'e bağlı TEKSİF üyesi işçiler 1 aydır ESBAŞ önünde direnişlerini sürdürüyorlar.
Gaziemir Ege Serbest Bölgesi'nde (ESBAŞ) kurulu Hugo Boss fabrikasında 75 işçi performans düşüklüğü ve işe zarar verme gibi nedenlerle işten atıldı. 13 işçi de bu saldırı karşısında direnişi seçti. Türk-İş'e bağlı TEKSİF üyesi işçiler 1 aydır ESBAŞ önünde direnişlerini sürdürüyorlar.
5 Ekim 2011 Çarşamba
BEGOS’ta 8 Ekim çağrısı
Tekstil İşçileri Bülteni çalışanları, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından 8 Ekim’de Ankara’da düzenlenecek olan mitinge yönelik çağrı faaliyetlerini sürdürüyorlar. Bu amaçla 5 Ekim Çarşamba günü çağrı bildirileri tekstil işçilerine ulaştırıldı.
Tekstil İşçileri Bülteni çalışanları Ankara mitingine çağrı amacıyla Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) 2. Bölge'deydiler. Bültenin “Kriz, hak gaspları, savaş, şovenist kudurganlık… Bu abluka dağıtılacak!” şiarlı son sayısı, yine bülten imzalı Ankara’ya çağrı bildirisi ile birlikte işçilere ulaştırıldı.
Bülten ve bildiri dağıtımı sırasında Ulusal İstihdam Stratejisi belgesinin gündeme getirdiği saldırı ve hak gaspları anlatılarak buna karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı. Kıdem tazminatının kaldırılacak olmasını işçiler arasında büyük bir hoşnutsuzluk yarattığı bir kez daha dağıtım sırasında görülmüş oldu.
Tekstil İşçileri Bülteni çalışanları Ankara mitingine çağrı amacıyla Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) 2. Bölge'deydiler. Bültenin “Kriz, hak gaspları, savaş, şovenist kudurganlık… Bu abluka dağıtılacak!” şiarlı son sayısı, yine bülten imzalı Ankara’ya çağrı bildirisi ile birlikte işçilere ulaştırıldı.
Bülten ve bildiri dağıtımı sırasında Ulusal İstihdam Stratejisi belgesinin gündeme getirdiği saldırı ve hak gaspları anlatılarak buna karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı. Kıdem tazminatının kaldırılacak olmasını işçiler arasında büyük bir hoşnutsuzluk yarattığı bir kez daha dağıtım sırasında görülmüş oldu.
19 Eylül 2011 Pazartesi
Tekstilin başkentinde sendikalı işçi kalmadı
Denizli'de 40 bin tekstil işçisinin sadece 34'ü sendikalı. İşveren ise ihracatçı birliği, sanayi odası ve işverenler sendikasında örgütlü.
Türkiye’de ‘Tekstilin başkenti’ olarak bilinen, yılda 1.5 milyar dolara yaklaşan tekstil ve konfeksiyon ürünü ihracatı yapılan, 40 bin kişinin çalıştığı Denizli’de 1980’li yılların sonlarında sektörde 4 bin sendikalı işçi çalışırken, bugün sendikalı olarak sadece TARİŞ’in çırçır işletmesinde mevsimlik çalışan 34 işçi kaldı. Sendikalı işçi bu kadar az iken işverenler ihracatçı birliğinde, sanayi odasında ve tekstil işverenleri sendikasında örgütlü durumda.
Türkiye’de ‘Tekstilin başkenti’ olarak bilinen, yılda 1.5 milyar dolara yaklaşan tekstil ve konfeksiyon ürünü ihracatı yapılan, 40 bin kişinin çalıştığı Denizli’de 1980’li yılların sonlarında sektörde 4 bin sendikalı işçi çalışırken, bugün sendikalı olarak sadece TARİŞ’in çırçır işletmesinde mevsimlik çalışan 34 işçi kaldı. Sendikalı işçi bu kadar az iken işverenler ihracatçı birliğinde, sanayi odasında ve tekstil işverenleri sendikasında örgütlü durumda.
18 Eylül 2011 Pazar
Erfa Tekstil'de işten atmaya tepki
Tekstil-Sen Genel Merkezi, yöneticileri İlkay Oflaz'ın 8 aydır çalıştığı Erfa Tekstil'den hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atılmasını protesto etti.
8 aydır çalıştığı Bayrampaşa'da kurulu bulunan Erfa Tekstil'den hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atılan Tekstil-Sen yöneticisi İlkay Oflaz için Tekstil-Sen Genel Merkezi işyeri önünde basın açıklaması yaptı.
8 aydır çalıştığı Bayrampaşa'da kurulu bulunan Erfa Tekstil'den hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atılan Tekstil-Sen yöneticisi İlkay Oflaz için Tekstil-Sen Genel Merkezi işyeri önünde basın açıklaması yaptı.
7 Eylül 2011 Çarşamba
Kamboçya H&M'de kölelik düzeni
Türkiye pazarına girmesi geçen yıl büyük yankı uyandıran İsveçli Hennes&Mauritz firmasının Kamboçya’daki tedarikçisinin fabrikasında yüzlerce işçi hastanelik oldu. Alman Radyolar Birliği'nden Carsten Vick'in haberi.
Kocaman bir salonda binlerce kişi dikiş makinelerinin başında harıl harıl çalışıyor. İçerisi havasız, dar ve sıcak. Çalışanların mola yapıp temiz havaya çıkma imkânı neredeyse hiç yok. Zira haftanın 6 günü, günde 10-12 saat çalışmak zorundalar. Böyle bir ortamda çalışan Kamboçyalı işçiler, Batılı moda zincirleri için seri bir biçimde tişört, elbise ve pantolon üretiyor. Bu işçilerin çalışma koşulları bazen daha da vahimleşebiliyor. Tıpkı 19 yaşındaki bu işçi kadının kısa bir süre önce yaşadıkları gibi. İşçi ‘'Bir anda el ve ayak parmaklarım buz gibi oldu, böyle kimyasal kötü bir koku geldi burnuma. Ama tam olarak ne olduğunu çıkaramadım. Daha sonra etrafta bazı arkadaşların nasıl birbiri ardına bayıldığını gördüm. Ben de el ve ayak parmaklarımı hareket ettiremiyordum’’ diye konuşuyor.
Kocaman bir salonda binlerce kişi dikiş makinelerinin başında harıl harıl çalışıyor. İçerisi havasız, dar ve sıcak. Çalışanların mola yapıp temiz havaya çıkma imkânı neredeyse hiç yok. Zira haftanın 6 günü, günde 10-12 saat çalışmak zorundalar. Böyle bir ortamda çalışan Kamboçyalı işçiler, Batılı moda zincirleri için seri bir biçimde tişört, elbise ve pantolon üretiyor. Bu işçilerin çalışma koşulları bazen daha da vahimleşebiliyor. Tıpkı 19 yaşındaki bu işçi kadının kısa bir süre önce yaşadıkları gibi. İşçi ‘'Bir anda el ve ayak parmaklarım buz gibi oldu, böyle kimyasal kötü bir koku geldi burnuma. Ama tam olarak ne olduğunu çıkaramadım. Daha sonra etrafta bazı arkadaşların nasıl birbiri ardına bayıldığını gördüm. Ben de el ve ayak parmaklarımı hareket ettiremiyordum’’ diye konuşuyor.
6 Eylül 2011 Salı
Hey Tekstil, Nevşehir'de de ücretleri ödemiyor!
İstanbul'da bulunan, işçilerin ücretlerini gaspetme ve sendika düşmanlığı konusunda kirli bir sicile sahip olan Hey Tekstil'in Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde de 3 aydır maaşları yatırmadığı öğrenildi.
Hey Tekstil bir süre önce devlet teşviği alarak anadolunun farklı yerlerinde fabrikalar açmıştı. 5 yıllık teşviğin son bulmasının ardından Hey Tekstil'in işçileri ortada bıraktığı ve üy aydır ücretleri yatırmadığı ortaya çıktı. Fabrikada elektrik ve suyun da kesik olduğu öğrenildi.
Hey Tekstil bir süre önce devlet teşviği alarak anadolunun farklı yerlerinde fabrikalar açmıştı. 5 yıllık teşviğin son bulmasının ardından Hey Tekstil'in işçileri ortada bıraktığı ve üy aydır ücretleri yatırmadığı ortaya çıktı. Fabrikada elektrik ve suyun da kesik olduğu öğrenildi.
Batman Hey Tekstil işçileri oturma eyleminde
Üç aydır ücretlerini alamayan Batman Hey Tekstil işçileri, seslerini duyurmak için oturma eylemine başladılar.
Batman'da bulunan Hey Tekstil fabrikasında ücretlerini alamayan işçiler alacakları icin iş bırakma eylemleri yapmış, bayramda ise Batman Valiliği ile görüşmüşlerdi. Yptıkları görüşmenin sonuçsuz kalması üzerine 250 işçi oturma eylemine başladı.
Batman'da bulunan Hey Tekstil fabrikasında ücretlerini alamayan işçiler alacakları icin iş bırakma eylemleri yapmış, bayramda ise Batman Valiliği ile görüşmüşlerdi. Yptıkları görüşmenin sonuçsuz kalması üzerine 250 işçi oturma eylemine başladı.
2 Eylül 2011 Cuma
İzmir Basma Fabrikası AŞ işçilerinden eylem
6 yıldır gasbedilen kıdem tazminatlarını alamayan İzmir Basma Fabrikası AŞ. İşçileri fabrika sahibi Giraud Ailesi'nin evi önünde bir basın açıklaması yaparak alacaklarının 1 hafta içerisinde ödenmesini istedi.
Fabrika sahibi Giraudlar'ın Buca'daki evinin önünde yapılan eylemde fabrikanın kapatılış süreciyle ilgili hatırlatmalar yapıldı. Fabrika kapandığı sırada üretim bandında işler olduğu ve deponun malzemeyle dolu olduğu dile getirildi. Fabrikanın iflas etmediğine dikkat çekildi.
Fabrika sahibi Giraudlar'ın Buca'daki evinin önünde yapılan eylemde fabrikanın kapatılış süreciyle ilgili hatırlatmalar yapıldı. Fabrika kapandığı sırada üretim bandında işler olduğu ve deponun malzemeyle dolu olduğu dile getirildi. Fabrikanın iflas etmediğine dikkat çekildi.
Batman'da ücretleri ödenmeyen Heygüneştekin Tekstil işçilerinden eylem
Batman'da bir tekstil fabrikasında çalışan 251 işçi, 3 ay maaşları ödenmeyince maaşların ödenmesi için valiliğin kapısına dayandılar.
2007 yılında kurulan HEYGÜNEŞTEKİN tekstil fabrikası çalışanı 251 işçi 3 aydan beri maaşlarını alamadıkları gerekçesi ile Batman Valiliği önünde toplandılar.Maaşlarının ödenmesi konusunda Vali Ahmet Turhan'la görüşmek isteyen işçiler bayram tatilini hesaba katamadılar.Valiliğe girmek isteyen 251 işçi Valilik önünde polisler tarafından durduruldu.Vali Ahmet Turhan'ın olmaması üzerine İşçilerden 4 temsilci Vali yardımcısı ile görüştü.
2007 yılında kurulan HEYGÜNEŞTEKİN tekstil fabrikası çalışanı 251 işçi 3 aydan beri maaşlarını alamadıkları gerekçesi ile Batman Valiliği önünde toplandılar.Maaşlarının ödenmesi konusunda Vali Ahmet Turhan'la görüşmek isteyen işçiler bayram tatilini hesaba katamadılar.Valiliğe girmek isteyen 251 işçi Valilik önünde polisler tarafından durduruldu.Vali Ahmet Turhan'ın olmaması üzerine İşçilerden 4 temsilci Vali yardımcısı ile görüştü.
26 Ağustos 2011 Cuma
Tekirdağ'da tekstil işçileri eylem yaptı
Tekirdağ'da, tekstil işçileri 2 aydır maaşını alamadıkları iddiasıyla atölyede eylem yaptı.
Alınan bilgiye göre, Karadeniz Mahallesi'ndeki bir tekstil atölyesinde çalışan 57 işçi, aileleriyle birlikte iş yeri sahasına gelerek atölye yetkililerinin dışarı çıkmasını engelledi.
Bunun üzerine, fabrika yetkileri durumu polis bildirdi.
Olay yerine gelen polis ekipleri, işçi ailelerini buradan uzaklaştırdı.
Alınan bilgiye göre, Karadeniz Mahallesi'ndeki bir tekstil atölyesinde çalışan 57 işçi, aileleriyle birlikte iş yeri sahasına gelerek atölye yetkililerinin dışarı çıkmasını engelledi.
Bunun üzerine, fabrika yetkileri durumu polis bildirdi.
Olay yerine gelen polis ekipleri, işçi ailelerini buradan uzaklaştırdı.
Seydişehir'de tekstil işçileri oturma eylemi yaptı
Seydişehir'de faaliyet gösteren tekstil atölyesinde çalışan bir grup işçi, maaşlarını alamadıklarını iddiasıyla, işverenin Beyşehir'deki evinin önünde oturma eylemi yaptı.
Grup adına gazetecilere açıklamada bulunan Özlem Ceylan, Beyşehir'den Seydişehir'e 15 kişilik bir grup olarak geldiklerini söyledi.
Her iki ilçede de mağdur arkadaşlarının olduğunu vurgulayan Ceylan, ''Seydişehir'de fabrika büyüklüğünde bir tekstil atölyesi açıldı. Bir ay boyunca gece gündüz demeden çalıştık. Ama maaşımız verilmedi. Bunun için, Beyşehir'e hakkımızı almaya geldik'' dedi.
Grup adına gazetecilere açıklamada bulunan Özlem Ceylan, Beyşehir'den Seydişehir'e 15 kişilik bir grup olarak geldiklerini söyledi.
Her iki ilçede de mağdur arkadaşlarının olduğunu vurgulayan Ceylan, ''Seydişehir'de fabrika büyüklüğünde bir tekstil atölyesi açıldı. Bir ay boyunca gece gündüz demeden çalıştık. Ama maaşımız verilmedi. Bunun için, Beyşehir'e hakkımızı almaya geldik'' dedi.
21 Ağustos 2011 Pazar
Tekstil İşçileri Bülteni'nden seminer!
Topyekun saldırıya karşı topyekun direniş!
İzmir'de faaliyet yürüten Tekstil İşçileri Bülteni, sermayenin yeni saldırı dalgası ve kıdem tazminatının gasbı ile ilgili bir eğitim semineri gerçekleştirdi. Seminerde dünden bugüne kıdem tazminatı hakkı ve işçi sınıfının kazanılmış hakları konuşuldu, gasbedilmek istenen hakların savunulması için nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiği tartışıldı.
“Sermayenin yeni saldırı dalgası ve kıdem tazminatının gasbı” başlıklı seminer 21 Ağustos Pazar günü saat 17.00'de Çağdaş Hukukçular Derneği İzmir Şubesi'nde gerçekleştirildi. Saldırılara karşı yürütülecek mücadelenin ilk adımı olan seminerde Av. İmdat Ataş saldırının kapsamı hakkında bilgi veren bir konuşma yaparken, Tekstil İşçileri Bülteni adına yapılan konuşmada ise saldırıya karşı mücadele çağrısı yapıldı.
19 Ağustos 2011 Cuma
Zara’ya “köle işçi” soruşturması
Dünyaca ünlü İspanyol tekstil firması Zara hakkında Brezilya’da soruşturma açıldı. Firmanın Brezilya’daki tedarikçisi, çalışanlarını köleliğe yakın şartlar altında çalıştırmakla suçlanıyor.
Brezilya Çalışma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Zara firmasının Brezilyalı tedarikçisinin işçilerini insani olmayan, “köleliğe yakın” koşullarda çalıştırdığı yönündeki iddialar üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Brezilya Çalışma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Zara firmasının Brezilyalı tedarikçisinin işçilerini insani olmayan, “köleliğe yakın” koşullarda çalıştırdığı yönündeki iddialar üzerine soruşturma başlatıldığı belirtildi.
17 Ağustos 2011 Çarşamba
Buca'da seminer hazırlıkları
Tekstil İşçileri Bülteni, kıdem tazminatının gasbını da içeren saldırı dalgasına karşı yürüttüğü çalışmalar kapsamında 21 Ağustos Pazar günü bir eğitim semineri düzenleyecek.
Sermayenin kapsamlı saldırı dalgası
Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesi olarak yayınlanan ve yeni hükümet programında da yer alan düzenlemelerin işçi ve emekçiler için yeni bir yıkım anlamına geldiği biliniyor. Özellikle kıdem tazminatının gasbedilmesi, esnek çalışma, bölgesel asgari ücret ve özel istihdam bürolarına dair düzenlemeler bu saldırı paketi içinde öne çıkan başlıklar. Bu kapsamlı saldırıya karşı sınıf devrimcileri de çalışmalarını sürdüyorlar.
16 Ağustos 2011 Salı
Hugo Boss cennet değil cehennem - Evrensel
Ünlü Alman tekstil markası Hugo Boss’un İzmir Gaziemir Serbest Bölge’deki fabrikası 3750 çalışanı ile dünya genelindeki Hugo Boss üretim ağı içindeki en büyük ve önemli üretim merkezi konumunda. Burası aynı zamanda bu grubun endüstriyel üretim ve bilgi merkezi olma özelliğini taşıyor.
Mayıs 2001 tarihinden itibaren Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarına başlayan ve 2004 yılında Ulusal Kalite Başarı Ödülü’nü kazanan şirkette işçilere düşen ise meslek hastalıklarına yakalanmak.
Mayıs 2001 tarihinden itibaren Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarına başlayan ve 2004 yılında Ulusal Kalite Başarı Ödülü’nü kazanan şirkette işçilere düşen ise meslek hastalıklarına yakalanmak.
12 Ağustos 2011 Cuma
Seminer: Sermayenin yeni saldırıları ve kıdem hakkının gaspı
Yeni saldırı paketi ile:
-Kıdem tazminatı gaspedilecek
-Esnek ve kuralsız çalışma düzeni kurulacak
-Özel İstihdam Büroları ile amele pazarları canlanacak
-Bölgesel asgari ücret uygulaması getirilecek
Konuşmacılar:
-Av. İmdat Ataş (ÇHD)
-Tekstil İşçileri Bülteni
21 Ağustos Pazar / 16.00
Yer: Çağdaş Hukukçular Derneği
Adres: 854 sokak No:33 Konak - İzmir
-Kıdem tazminatı gaspedilecek
-Esnek ve kuralsız çalışma düzeni kurulacak
-Özel İstihdam Büroları ile amele pazarları canlanacak
-Bölgesel asgari ücret uygulaması getirilecek
Konuşmacılar:
-Av. İmdat Ataş (ÇHD)
-Tekstil İşçileri Bülteni
21 Ağustos Pazar / 16.00
Yer: Çağdaş Hukukçular Derneği
Adres: 854 sokak No:33 Konak - İzmir
10 Ağustos 2011 Çarşamba
Kıdem ve diğer kazanılmış haklarımıza sahip çıkmak için iş yeri komiteleri kurarak örgütlenelim!
Seçimlerle birlikte gücünü pekiştiren AKP hükümeti patronların hayallerini gerçekleştirmek için düğmeye bastı. Bizleri günden güne sefalete sürüklemek için ellerinden geleni yapanların hedefinde bu kez de kıdem tazminatı hakkımız var. Sadece kıdem tazminatı da değil, aynı zamanda esnek çalışma ve bölgesel asgari ücret gibi çok yönlü bir saldırı dalgası ile karşı karşıyayız.
Hükümet kıdem tazminatının gaspını, “işgücü piyasasının rekabet edebilirliğini arttırmak ve işletmeler üzerideki mali yükü azaltmak” olarak gerekçelendiriyor. Bu, işçiyi güvencesiz bırakmak, sermayenin sırtındaki yükleri ise almak demektir.
Gerçek budur, ama hükümet sözcüleri kıdem tazminatının kaldırılacağını söyleyenleri yalancılıkla suçluyor. Bu tam bir demagoji ve çarpıtmadır. Kıdem tazminatı kaldırılmıyor, ama içi boşaltılıyor, işçi sınıfına sağladığı ne kadar yarar varsa hepsi yok ediliyor.
Hükümet kıdem tazminatının gaspını, “işgücü piyasasının rekabet edebilirliğini arttırmak ve işletmeler üzerideki mali yükü azaltmak” olarak gerekçelendiriyor. Bu, işçiyi güvencesiz bırakmak, sermayenin sırtındaki yükleri ise almak demektir.
Gerçek budur, ama hükümet sözcüleri kıdem tazminatının kaldırılacağını söyleyenleri yalancılıkla suçluyor. Bu tam bir demagoji ve çarpıtmadır. Kıdem tazminatı kaldırılmıyor, ama içi boşaltılıyor, işçi sınıfına sağladığı ne kadar yarar varsa hepsi yok ediliyor.
Tekstil İşçileri Bülteni tarafından düzenlenen pikniğe dair...
Onurumuzla ve insana yakışır şekilde yaşayalım!
Piknik etkinliğine emek sömürüsünün hak-hukuk dinlemeden pervasızca yapıldığı tekstil sektöründe neler yapmamız gerektiği sorusuna yanıt aramak ve fikirlerimi sunmak için katıldım. Biraz da şu ana kadar bireysel hak aramanın dışında pek de birşey yapmadığımın farkındalığı ile kendimi eleştirerek geldim.
Etkinlik için güzel bir alan seçilmişti. Ailemizle gittiğimiz pikniklerin sıcaklığını hissettim, bir çok arkadaşla tanıştım. En sevdiğim bölümlerden kahvaltı aşamasını, birlikte hazırlığını yaparak keyifle geçirdik. Toparlanma işlemlerinden sonra bir araya gelindi. Çalışma koşullarımızda karşılaştığımız sorunlar hakkında arkadaşlarımız konuşmalar yaptı. Bu tür etkinliklere, benzer sorunlarla yaşamak zorunda bırakılan, yalnızlaştırılan tekstil emekçilerinin katılımını sağlamanın yollarını tartıştık.
Buca’da film gösterimi ve bülten toplantısı
Tekstil İşçileri Bülteni faaliyetleri kapsamında 10 Temmuz Pazar günü film gösterimi ve bülten toplantısı gerçekleştirildi.
Önceki haftalarda gerçekleştirilen tekstil işçileri pikniğinde yapılan tartışmalarda, bülten çalışması kapsamında sosyal ve kültürel etkinliklere de ağırlık verilmesi kararlaştırılmış, bu amaçla önümüzdeki bülten toplantısının film gösterimi ile birlikte gerçekleştirilmesi planlanmıştı. Planlama doğrultusunda Buca Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nde Charlie Chaplin’in “Modern Zamanlar” filmi gösterildi.
Önceki haftalarda gerçekleştirilen tekstil işçileri pikniğinde yapılan tartışmalarda, bülten çalışması kapsamında sosyal ve kültürel etkinliklere de ağırlık verilmesi kararlaştırılmış, bu amaçla önümüzdeki bülten toplantısının film gösterimi ile birlikte gerçekleştirilmesi planlanmıştı. Planlama doğrultusunda Buca Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nde Charlie Chaplin’in “Modern Zamanlar” filmi gösterildi.
Bizim kültürümüz kadere boyun eğmek değil mücadele etmektir!
Patronlar, biz işçilerin hep onların istediği gibi çalışmasını, davranmasını isterler. Bir robot gibi ayarlanmış olmamız gerekir. Hatta belki onlara sorsanız yemek yemesek, tuvalete gitmesek, dinlenmesek ne iyi olur! Durmadan çalışsak, çalışsak, çalışsak... Tabi bununla da kalsa iyi! Bu durmadan çalışan işçinin bir de hiç itiraz etmemesi gerekiyor. Eline verilen üç kuruşla yetinmesi, düşünmemesi, sorgulamaması...
Aslında kısacası insanlıktan çıkması gerekiyor. Belki biz işçiler çoğu zaman hayallerimizi erteleyebiliyoruz. Ama kabul etmek gerekir ki, patronlar bu konuda bizden daha inatçılar. Kendi hayallerinin peşinden koşuyorlar. Ve bu hayalleri için kendilerinin hizmetinde olan devletin de tüm imkanları olmak üzere her şeyi seferber ediyorlar.
Dikkatlice etrafımıza bakalım. Çalıştığımız banta mesela. Öncelikle çalan şu müziklere kulak kesilelim. Çoğu zaman kanıksadığımız bu müziklerin içinde sırf acı var. Tüm acılar ise kadere bağlanıyor ve sonunda kadere lanetler yağdırılıyor. Bizi sigortasız çalıştıran, eve elimizde üç kuruş maaşla yolayan, saatlerce çalıştıran patrona değil de kadere lanetler yağdırıyoruz tüm gün.
Aslında kısacası insanlıktan çıkması gerekiyor. Belki biz işçiler çoğu zaman hayallerimizi erteleyebiliyoruz. Ama kabul etmek gerekir ki, patronlar bu konuda bizden daha inatçılar. Kendi hayallerinin peşinden koşuyorlar. Ve bu hayalleri için kendilerinin hizmetinde olan devletin de tüm imkanları olmak üzere her şeyi seferber ediyorlar.
Dikkatlice etrafımıza bakalım. Çalıştığımız banta mesela. Öncelikle çalan şu müziklere kulak kesilelim. Çoğu zaman kanıksadığımız bu müziklerin içinde sırf acı var. Tüm acılar ise kadere bağlanıyor ve sonunda kadere lanetler yağdırılıyor. Bizi sigortasız çalıştıran, eve elimizde üç kuruş maaşla yolayan, saatlerce çalıştıran patrona değil de kadere lanetler yağdırıyoruz tüm gün.
1 Ağustos 2011 Pazartesi
Tekstil İşçileri Bülteni - Ağustos 2011
Tekstil İşçileri Bülteni Ağustos 2011 sayısını okumak için tıklayın!
5 Haziran 2011 Pazar
İşçilerden "boş oy" çağrısı

Tekstil işçilerine çağrı
Tekstil İşçileri Bülteni de seçim gündemli çıkardığı özel sayı ile tekstil işçilerine seslendi. “Tekstil işçilerinin düzen partilerine verecek oyu yok!” şiarıyla çıkan iki sayfalık özel sayıda gelmiş geçmiş tüm iktidarların tekstil işçilerine daha kötü şartlar dayattığı belirtilerek boş oy verme çağrısı yapıldı. Ayrıca AKP, CHP ve MHP’nin de kısa teşhirleri bültende yer aldı.
Hazırlanan özel sayı Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) 2. Bölgede dağıtıldı. Dağıtım sırasında emekçilerle seçimler üzerine kısa sohbetler gerçekleştirildi.
Karşıyakada “boş oy” çağrısı

İskele karşısında gerçekleştirilen açıklamada düzen partilerinin birbirinden farksız olduğu, hiçbirinin işçilere verecek bir şeyinin olmadığı belirtildi. Tekstil ve metal işçilerinin özel sorunlarına değinildi. Açıklama şu sözlerle son buldu:
“Bizler BEGOS’tan, Gediz’den, Çiğli Organize’den, Bakırçay’dan tekstil ve metal işçileri olarak diyoruz ki düzen partilerine verecek oyumuz yok! Buradan tüm işçi ve emekçilere sesleniyoruz!
Bizlerin yıllardır kanını emen düzen partilerine oy vermeyelim. Seçim günü sandığa gidelim ve oy pusulalarına kendi taleplerimizi yazalım.”
Açıklamanın ardından ise düzen partilerinin verdiği vaatler okundu ve vaatlerin yazılı olduğu kağıtlar tenekeye atılarak yakıldı. Eylem sloganlarla sona erdi. Eylemde taleplerin yazılı olduğu dövizler de taşındı.
1 Haziran 2011 Çarşamba
Tekstil işçilerinin düzen partilerine verecek oyu yok!
Gündemde yeni bir genel seçim var. Kimin yöneteceğine güya halkın karar vereceği bu orta oyununa, düzenin egemenleri “parlamenter demokrasi” diyorlar. Oysa emperyalizmin ve işbirlikçi sermaye sınıfının bir dediğini iki etmeyen, böylece emekçilere kan kusturan bugünkü parlamento ve hükümet gidecek, yerine emekçi düşmanı saldırılara kalınan yerden devam edecek bir yenisi gelecek. Hepsi bu!
3 Nisan 2011 Pazar
Tekstil tebliğ / 3 Nisan 2011
Tebliğ 4: Tekstil sektöründe mücadelenin ve örgütlenmenin sorunları…
“Bu kaderi biz yazmadık, bozacak olan biziz!”
Tekstil sektörü denildiğinde bir çoğumuzun aklına önce, 14-15 saat çalışma, sabaha kadar süren mesailer, düşük ücret, sağlıksız iş yeri koşulları, kayıt dışı atölyeler, yatırılmayan sigorta primleri; patron, ustabaşı tacizi, kartla girilen tuvaletler, ucuz iş gücü olarak zorba çarkın içerisine sokulmuş kadınlar ve çocuklar; kısacası barbar bir sömürü düzeni gelir.
Tekstil işçisi denince ilk akla gelen ise, bir iş bulamadığından/ yapamadığından bu sektörü tercih etmiş, eğitim düzeyi genel olarak düşük, işçi kimliği oturmamış, uzun çalışma saatlerinden yorgun düşmüş gözlerle yaşama bakan, bir bandın ya da makinenin üzerinde çürütülmüş hayatlar gelir belki.
İzmir İşçi Kurultayı örgütlenme iddiasının ve direnişin kürsüsü oldu!
3 aydır İzmir’in dört bir yanında örgütlenme çalışması yürüten İzmir İşçi Kurultayı, 3 Nisan Pazar günü toplandı. “Gücümüz birliğimizde!” şiarıyla gerçekleşen kurultayda örgütlenme sorunu üzerine canlı tartışmalar yaşandı. Direnişteki Konak Belediyesi işçilerinin de topluca katılım gösterdiği İzmir İşçi Kurultayı, Batıgül Tunç, Ontex ve KDS işçilerinin de katılımıyla örgütlenme deneyimlerinin canlı örneklerini biraraya getirdi.
“Enternasyonalle kurtulur insanlık!”
Kurultay, Menemen, Çiğli ve Buca’dan kaldırılan araçların salona varmasının ardından saat 11.30′da sinevizyon gösterimi ile başladı. “Geçmişi aşarak geleceği kazanacağız!” isimli filmin gösteriminin ardından Kurultay selamlandı. 9 Ocak’tan bu yana sürdürülen kapsamlı çalışmanın özetlendiği konuşma, sınıf mücadelesinde şehit düşenler için gerçekleştirilen saygı duruşu ile sürdü. Saygı duruşunun ardından Enternasyonal marşı okundu ve divan çağrıldı. Kurultay Hazırlık Komiteleri adına gerçekleştirilen açılış konuşmasında işçi sınıfının örgütsüz tablosuna değinilerek, kurultay ihtiyacı tanımlandı. 1 Mayıs’ın öngünlerinde gerçekleştirilen Kurultay’ın aynı zamanda, Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen eş zamanlı kurultaylarla işçi sınıfının mücadelesi için anlamı ortaya kondu. Konuşma Nazım Hikmet’in dizeleriyle son buldu.
24 Mart 2011 Perşembe
İzmir’de kurultay seferberliği
İzmir İşçi Kurultayı faaliyetleri, etkinliğe 10 gün kala tüm hızıyla sürüyor. Geçtiğimiz gün İzmir’in dört bir yanına yapılan çağrı afişlerinin ardından bu gün de kurultaya çağrı amaçlı dağıtımlar yapıldı, afişler kullanıldı.
BEGOS’a kurultay çağrısı
İlk olarak sabah erken saatlerde Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) 2. bölgeye yönelik toplu dağıtım gerçekleştirildi. Saat 7.30’da BEGOS 2. bölgede buluşan kurultay çalışanları burada bulunan tekstil fabrikalarına dönük dağıtım yaptı.
BEGOS’a kurultay çağrısı
İlk olarak sabah erken saatlerde Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi (BEGOS) 2. bölgeye yönelik toplu dağıtım gerçekleştirildi. Saat 7.30’da BEGOS 2. bölgede buluşan kurultay çalışanları burada bulunan tekstil fabrikalarına dönük dağıtım yaptı.
15 Mart 2011 Salı
Dalgıç Tekstil’e toplu dağıtım

Saldırılara karşı tok yanıt!
Geçtiğimiz hafta pazartesi günü Dalgıç tekstil önüne gerçekleştirilen bildiri dağıtımı sırasında fabrikanın “Nurettin” isimli patronu önce tehditlerde bulunmuş, ardından ise sınıf devrimcilerinin üzerine saldırmıştı. Geçmişte dağıtılan ve Dalgıç Tekstil’in sorunlarını anlatarak işçileri mücadeleye çağıran bildiriyi bahane eden patron “size gıcık oluyorum” gibi sözlerden sonra saldırmış ancak çevredeki işçiler tarafından uzaklaştırılmıştı.
7 Mart 2011 Pazartesi
BEGOS’ta dağıtıma patron saldırısı

BDSP çalışanları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle hazırlanan BDSP imzalı merkezi bildirileri 7 Mart sabahı Buca Organize 2. bölgeye ulaştırdılar. Sabah işe giriş saatlerinde gerçekleştirilen dağıtıma özellikle kadın işçilerin ilgi gösterdikleri gözlendi.
5 Mart 2011 Cumartesi
Çiğli’de Tekstil İşçileri Bülteni dağıtımı!
Kapak yazısında 3 Nisan’da gerçekleştirilecek işçi kurultayına çağrı yapan Tekstil İşçileri Bülteni’nin son sayısı, Çiğli Organize’de bulunan tekstil fabrikalarına ulaştırıldı.
Saat 18.00′de Vena Tekstil çalışanlarına, iş çıkış saatinde dağıtım yapıldı. Çoğu işçinin mesaiye kalmasından dolayı sınırlı sayıda bülten işçilere ulaştırıldı. Dağıtım esnasında işçilerle sohbet edilirken, 8 Mart Salı günü gerçekleştirilecek olan 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü yürüyüşüne çağrı yapıldı.
Saat 18.00′de Vena Tekstil çalışanlarına, iş çıkış saatinde dağıtım yapıldı. Çoğu işçinin mesaiye kalmasından dolayı sınırlı sayıda bülten işçilere ulaştırıldı. Dağıtım esnasında işçilerle sohbet edilirken, 8 Mart Salı günü gerçekleştirilecek olan 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü yürüyüşüne çağrı yapıldı.
3 Mart 2011 Perşembe
Buca Organize’de imza standı

Buca Ege Giyim Organize Sanayi Bölgesi 2. bölgede saat 12.00 sıralarında bir araya gelen Tekstil İşçileri Kurultay Hazırlık Komitesi çalışanları, açtıkları stand ile işçieri hakları için mücadele etmeye çağırdılar. “Hakların ve geleceğin için bir imza da sen at!” ve “3 Nisan’da İzmir İşçi Kurultayında buluşalım!” şiarlarının asıldığı standda kurultay çağrı el ilanları ve Tekstil İşçileri Bülteni de yer aldı.
28 Şubat 2011 Pazartesi
İzmir’de emekçi kadın buluşması
İzmir İşçi Kurultayı hazırlıkları kapsamında Kurultay Hazırlık Komiteleri “Yaşamın yarısından kavganın yarısına!” şiarları bir etkinlik düzenlediler. Haftalar öncesinden hazırlık çalışmaları başlayan etkinlik 27 Şubat Pazar günü Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde gerçekleştirildi.
8 Mart’ı kurultay hazırlıkları kapsamında temel bir gündem olarak ele alan Kurultay Hazırlık Komiteleri, haftalar öncesinden etkinliğin çalışmalarına başladı.
Hazırlanan çağrı afişleri ve etkinlik davetiyeleri Çiğli, Karşıyaka, Bayraklı, Alsancak, Basmane ve Buca başta olmak üzere kentin önemli merkezlerinde yaygın biçimde kullanıldı. Ayrıca davetiyeler kurum ve sendikalara da bırakıldı. Çıkarılan çağrı amaçlı el ilanları da yerel bültenler ile birlikte fabrika önlerinde ve merkezi noktalarda dağıtıldı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)